ABD ve Fransa'dan Suriye'de federasyon tuzağı çabaları
Faruk Aktaş
Tüm Yazıları
Esad rejiminin devrilmesinin ardından Türkiye, Suriye'de güvenlik ve istikrarın sağlanması için yoğun bir diplomatik çaba yürütürken ABD ve Fransa yeni hesaplar, yeni planlar ve yeni tuzaklar peşinde.
Esad’ın devrilmesinin hemen ardından iki ülke yetkilileri PKK/PYD’nin denetimindeki kentlerden Kamışlı’yı mesken tuttu.
ABD ve Fransız yetkilileri yaklaşık 10 günden bu yana Ulusal Birlik Partileri (PYNK) ve Suriye Kürtleri Ulusal Konseyi (ENKS) arasında mekik dokuyor.
PYNK, ismi parti olan PKK’ya bağlı 25 oluşumu bünyesinde barındıran bir terör yapılanması.
ENKS ise Kuzey Irak’taki Barzanilerin partisi KDP’ye yakın 5 partiden oluşan bir çatı yapı.
Suriye’de iç savaşın başladığı 2011 öncesinde ülkenin kuzeyinde Kürtlerin yoğunlukta olduğu bölgelerde tamamen ENKS’ye bağlı partilerin etkinliği söz konusuydu.
2012’ten sonra ABD’nin desteğiyle PKK/PYD’nin bu bölgelerde denetimi ele geçirmesinin ardından hem bu partilerin üye ve yöneticilerine hem de bu partilere sempati duyan Kürt nüfusa yönelik Esad rejiminin uygulamalarını aratmayan baskı ve zulümler yaşandı.
Terör örgütü PKK/PYD’nin baskılarından kaçan yüzbinlerce Kürt Türkiye’ye sığındı.
Bölgede bir terör devleti kurma hesapları yapan ABD ve onunla ortak hareket eden Fransa, 2014’te Türkiye’nin desteklediği Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SUK) ile ortak hareket eden ENKS’yi, muhalefetten ayırıp PKK/PYD’ye payanda yapmak için çeşitli girişimler başlattı.
PKK/PYD ile ENKS’yi önce uzlaştırmak sonra birleştirmek üzerine dayalı bu çabalar sonunda Ekim 2014’te Duhok’ta bir anlaşmaya varıldı.
Ancak PKK/PYD’nin, Duhok anlaşmasının bir parçası olan, denetimleri altındaki bölgelerde ENKS’yi yönetime dâhil etmek istememeleri nedeniyle söz konusu anlaşma hayata geçmedi.
İlişkiler yeniden gerildi, ENKS yöneticilerine yönelik baskı ve tutuklamalar arttı.
Esad yönetiminden daha büyük zulümleri PYD yönetiminden gören ENKS de muhaliflerle birlikte kalmaya devam etti.
Tüm bu olayların üzerinden yaklaşık 10 yıl geçtikten sonra Esad rejimi yıkıldı.
HTŞ öncülüğündeki muhalifler yönetimi ele geçirdi.
Şimdi Suriye’de yeni bir dönem başlıyor.
Yeni dönem ve süreç ile ilgili merak edilen çok sayıda soru var.
Bunların en önemlilerinden biri, PKK/PYD’nin ABD’nin desteğiyle denetimi altında tuttuğu bölgelerin geleceğinin ne olacağı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, katıldığı her toplantıda, yaptığı her açıklamada Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin altını çizdi.
Son birkaç gün içinde HTŞ lideri Muhammed Golani’den de benzer yönde açıklamalar geldi.
Bu açıklamalar, HTŞ ve liderinin de PKK/PYD konusunda zaten Türkiye ile ortak hareket eden diğer muhaliflerle aynı pozisyonda olduğunu gösterdi.
Yani Suriye’deki yeni yönetimin bir süre sonra, PKK/PYD’nin kantonlar şeklinde ilan ettiği özerk yönetimleri ortadan kaldırmak için harekete geçeceği anlaşılıyor.
PYD/YPG, buna direnemeyeceğini görüyor ve biliyor.
O nedenle hemen her gün uzlaşı mesajları vermeye çalışıyorlar.
BARZANİLERİN VE ENKS’NİN UYARILMASI GEREK
Bunu, PYD’nin arkasındaki en önemli güç olan ABD ve Fransa da görmüş olmalı ki her iki ülkenin yetkilileri, yazının başında dile getirdiğimiz çabalar içine girdiler.
Kantonların ve özerk yönetimlerin dağıtılacağının farkında olan ABD ve Fransa’nın, bu süreçten en azından bir “federasyon” kotarma derdinde oldukları anlaşılıyor.
Yani Suriye’nin de Irak gibi federal bir sisteme geçmesini bu sayede ülkenin kuzeydoğusunda Suriye Federal Kürdistan Bölgesi adı altında bir yapılanma ortaya çıkarmayı planlıyorlar.
Hesapları, orta vadede bunun Irak Kürdistan Federal Bölgesi ile birleşmesi ve sonrasında ise Türkiye’nin “Kuzey Kürdistan” dedikleri doğu ve güneydoğusunu da kapsayacak şekilde genişletilerek egemenlikleri altında bir uydu terör devleti oluşturmak.
Ellerinin altındaki PYD kartıyla bunu sağlayamayacaklarını bildikleri için bu planlarına ENKS’yi de dâhil etmeye çalışıyorlar.
ABD ve Fransız yetkililerin PYD ile ENKS arasında dokumaya çalıştıkları mekik, bu amaca yönelik.
PYD buna ikna olmuş durumda.
ABD ve Fransız yetkililerin yapmaya çalıştığı ENKS’yi de buna ikna etmeye çalışmak.
Kuzeydoğu Suriye’de oluşturulması öngörülen federal yönetimin Kuzey Irak’ta KDP ile KYB arasındakine benzer şekilde paylaşılması teklifleri yapılıyor.
Bu kapsamda PYD ile ENKS arasında bir anlaşma sağlanıp, Suriye’nin yeniden yapılanması sürecinde her iki gücün ortak hareket etmeleri isteniyor.
Gelen bilgiler zaten Suriye’nin yönetimi konusunda federal sistemi savunan ENKS’nin de bu tekliflere sıcak baktığı yönünde.
Açık bir şekilde dillendirmekten kaçınsalar da Kuzey Irak’taki Barzani yönetiminin de bu çabaları desteklediği veya destekleyebileceği belirtiliyor.
Barzanilere ait yayın organlarında da “Kürtlerin ulusal birliği” adı altında bu çabalara dönük yoğun bir kampanya yürütülüyor.
Öte yandan düne kadar PKK’ya karşı Türkiye ile ortak hareket etmeleri nedeniyle Barzanilere dair her türlü aşağılama ve hakaretler içeren açıklamalarda bulunan Kandil’in bu söylemlerinin ve ayrıca örgüte ait yayın organlarındaki aleyhte yayınların da bıçak gibi kesildiğine dikkat çekmekte yarar var.
Birilerinin ivedi şekilde, gerek Barzanileri gerekse de ENKS’yi, Suriye’de “kazananlar kulübü”nden çıkıp “kaybedenler kulübü”ne geçmemeleri, bunun kendi yararlarına olmayacağı ve Suriye’deki Kürtlerin de diğer tüm etnik ve dini yapılar gibi ülkenin birlik ve bütünlüğü içinde her türlü haklarının garantiye alındığı bir yönetim anlayışı için yeni yönetimle ve onları destekleyen Türkiye ile ortak hareket etmelerinin en doğru yaklaşım olacağı konusunda uyarmalarının şart olduğunu düşünüyorum.