Beyin göçü

Tülin Yalman 06 Ara 2024

Tülin Yalman
Tüm Yazıları
Hani meşhur bir söz vardır "Gelen gideni aratır" diye... Görünen o ki sık kullanacağız bu cümleyi özellikle Ocak ayı sonuna doğra 2025'te. Beklentiler iç açıcı değil. 2025 zor bir yıl olacak.

Görünen o şu anda piyasalar içinde sokaktaki vatandaş için de.

Ülkemizin zor dönemlerden geçtiği bir yılın son 3 haftasına girerken yanı başımızda bekleyen 2025; tüm heybetiyle, sevindirici haberlerden uzak şekilde zamanını bekliyor görünüyor.

Dünya evet ne denirse desin çok önemli bir duruma tanıklık edecek 20 Ocak’ta.

Cumhuriyetçi Trump’ın 2. dönemi yaklaşırken Amerika 47. Başkanına yalnız hazırlanmıyor.

Amerika ile beraber tüm dünya da kendince taarruz hazırlığında 2. Trump dönemine karşı.

Zira Trump dönemi de zor geçecek, risklerle başlıyor.

Kimi ekonomistlere göre Trump ikinci dönemine göre daha iyi hazırlandığı yönündeyken kimi ekonomi uzmanları da belirsizliklerin had safhada olduğu düşüncesinde.

Tüm bunlarla beraber ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durum da beyin göçü rakamlarına baktığımızda her geçen gün arttığını görüyoruz.

Berlin’de yaşayan, bir danışmanlık şirketi ortağı bir dostum var Gül Keskinler.

Özellikle Türkiye başta olmak üzere kalifiyeli elemanlar ile beraber başta doktor, mühendis başta olacak şekilde sürekli Türkiye de iletişim halindeler ve sürekli Almanya ya Türkiye’den beyin göçü için aracılık ederek yeni hayatın anahtarını almalarına yardımcı oluyorlar diyelim.

Onun gibi nice isimler var bu işi yapan aracı kurum olarak.

Ne yazık ki Türkiye önüne geçemedi…

Beyin göçünün ve görünen o ki bu kötü ekonomik gidişat içinde de geçemeyecek.

Hatta şöyle ki beyin göçü yapanların ilk tercih ettiği ülke oldu Türkiye.

Bunu ben değil rakamlar ve sektörde bu alanda hizmet verenler söylüyor.

Toplum Çalışmaları Enstitüsü Türkiye'nin Beyin Göçü Raporu'nu yayımladı geçtiğimiz günlerde.

Raporda Türkiye'nin beyin göçüne dair çarpıcı analizler yer aldı.

Rapora göre Türkiye’den yurtdışına nitelikli göç eden nitelikli işgücü artıyor.

En fazla göç edilen ülkeler sırasıyla ABD (yüzde 21,4), Almanya yüzde 17,5, Birleşik Krallık yüzde 11,2, Hollanda yüzde 6,9 ve Kanada yüzde 4,9oldu.

Raporda, göç eden bireylerin çoğunun yüksek eğitimli ve kişisel becerileri yüksek kişiler olduğu belirtiliyor.

Benim ailemizden bile son 2 yılda 6 kişi gitti beyin göçü dalgasına kapılıp.

Arkadaşlarımı saymıyorum bile.

Beyin göçünün en önemli nedenlerine bakıldığında raporda Türkiye’den yurtdışına göçün temel nedenleri arasında ekonomik ve sosyal faktörler öne çıkıyor.

Beyin göçü, gelişmekte olan ülkeler için hem fırsatlar hem de tehditler de barındırıyor.

Şöyle ki ülkedeki nitelikli işgücü azaldığı için ekonomik büyüme ve üretkenlik düşüyor ve Kamu tarafından finanse edilen eğitim yatırımları, göç nedeniyle ekonomik kayba dönüşüyor.

Göç edenlerde en çarpıcı rakam da akademik performansın yurtdışında ciddi oranda artış olduğunu göstermesi.

Bu kategori de yüzde 27 artış bulunmakta.

Beyin göçünü avantaja döndürecek yöntemlerde var elbet ama ne kadar bilimsel, topluma olumlu yönde yöntemler olsa da şahsen beyin göçünün ülkemiz için hali hazırda bir avantaja yönelik dönüşümünü ne gördüm ne de yaptığım araştırmalarda somut bir şekilde gördüm.

Bu söylevlerin gerçekleşmiş örneklerini derinden görmek elbette ki tüm ülke gibi benim de arzum orası kesin.

Özellikle üniversite eğitimini tamamlayan gençler de beyin göçünde ciddi bir rakam oluşturuyor.

Daha iyi bir yaşam daha iyi bir refah seviyesi ve takdir edilir yüksek bir maaş beklentisi içinde ki yeni mezunlar da beyin göçünün ciddi oyuncuları arasında.

Geçtiğimiz günlerde Dubai de iken tanık olduğum bir durumu paylaşarak bitireyim yazımı.

Her zaman kalabalık her zaman iklimin cömert olduğu suni bir cennet Dubai.

İş imkanları çok fazla ve çalışanların büyük çoğunluğu da yabancılardan oluşuyor.

Ve her seferinde beni şaşırtan bir ülke. Dünya umurunda değil Dubai’nin bunu hep söylerim.

Ülkede İnşaat çok fazla öyle ki dünyada kullanılan şu an ki dönemde ki vinçlerin yüzde 40’ı Dubai de iş başında şu an.

Ülke her zaman ki gibi şantiye halinde ve gece bile devam ediyor inşaatlar kuvvetli ışıklandırmalarla.

Dubai emiri El Maktum ülkesinin yüksek binaları içerisinde ki ihtişamına ayrı önem verdiği zaten biliniyor.

Hatta o yüksek binaları yapıp, ışıklandırarak çoğunun boş olduğu da hep söylenir neyse.

Dubai de tanıştığım gencecik bir çift oldu geçen hafta.

2019 da evlenerek gitmişler Dubai’ye.

Erkek Enka’da mühendis, kız da yine bir Hindistan şirketinde mühendis olarak çalışıyor ve ülkeye gittikten 1.5 yıl sonra Dubai’nin çok iyi bir projesinde, ülkenin en büyük emlak şirketlerinden olan Damac’da ev almışlar ve ev son 3 yılda değerini yüzde 3.5 artırmış.

Sosyal imkanlar desen yeterince fazla.

Şimdi gel bu insanlara beyin göçü olayını anlat, ülkeye geri dönün de...

Ne vereceğiz onlara şu ekonomik sıkıntılarla boğuşan ülkede.

Cevabı büyükler versin.

Gitmeyin demek kolay.

İyileştirici yaşam şartları olsa kimse gitmez kimse kaybetmek istemez kalifiyeli çalışanını öyle değil mi?

Vatanını kimse bırakmak istemez.

Biz beyin göçü için konferanslar düzenleyelim, saatlerce konuşalım.

Ama gerçekler var ki Atı alan Üsküdar’ı değil , çoktan sınır ötesine geçmiş yeni hayatların yeni umutların oyuncuları olmuş bile…