28 Ağustos-7 Eylül tarihleri arasında yapılacak 76. Venedik Uluslararası Film Festivali'nde ana yarışmadaki 21 filmden yalnızca 2'si kadın yönetmenlerin eseri.
Büyük ödül için yarışacak kadın yönetmenler Suudi Arabistanlı Hayfa el Mansur ile Avustralyalı Shannon Murphy.
Ana yarışmadaki diğer 19 yönetmen arasında, 1977'de 13 yaşındaki bir kız çocuğuna tecavüzle suçlandığı dava sürerken ABD'den kaçan yönetmen Roman Polanski de yer alıyor.
Polanski 13 yaşındaki çocukla "yasa dışı şekilde cinsel ilişkiye girdiğini" itiraf etmiş, bu suçlamadan Amerika'da hüküm giymişti.
Hollywood'da son birkaç yılda arka arkaya ortaya çıkan cinsel taciz skandallarının yarattığı tepki dalgası ve "MeToo", "Time's Up" gibi hareketlerin etkisiyle, Roman Polanski, geçen yıl Oscar ödüllerini veren ABD Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi'nden kovulmuştu.
Polanski'nin Fransa-İtalya yapımı yeni filmi "J'accuse (An Officer and a Spy)" ile Venedik'e kabul edilmesi ise tepkilere yol açtı.
86 yaşındaki yönetmenin yanı sıra, tecavüzle suçlanan ABD'li yönetmen ve aktör Nate Parker'ın da festivale katılacak olması tepkileri artırdı.
American Skin isimli film ile festivalde yer alacak olan Nate Parker, bir arkadaşıyla birlikte 18 yaşındaki başka bir öğrenciye tecavüz etmekle suçlanmıştı.
Parker, 1999 yılında üniversite öğrencisiyken yaşandığı iddia edilen olayla ilgili, tecavüz değil rıza ile birliktelik savunması yapmış ve bu davadan beraat etmişti.
Parker ve arkadaşını tecavüzle suçlayan kadın daha sonra intihar etmişti.
'Maço Cannes bile adımlar attı'
Hollywood'da cinsiyet eşitliği için çalışan "Women and Hollywood" (Kadınlar ve Hollywood) girişiminin kurucusu Melissa Silverstein sosyal medyada yazdığı mesajda, "Venedik'te yarışmada 1 tecavüzcü, 2 kadın. Başka ne kaçırıyorum?" diye tepki gösterdi.
Silverstein, The Hollywood Reporter sitesine yaptığı açıklamada da "Venedik, MeToo ve Time's Up ile alakalı meselelere tamamen sağır. Bu artık yaşadığımız dünyanın bir parçası. Roman Polanski ya da Nate Parker gibi insanları programınıza dahil etmenizin büyük bir tepki yaratmamasını bekleyemezsiniz" dedi.
Sinema endüstrisinden haberler veren sitenin haberinde "Maçoluğuyla ünlü Cannes Festivali bile ödül kazanan kadınlarla adımlar atarken Venedik, hala gözlerini açmayan son büyük festival olarak duruyor" denildi.
İngiltere merkezli Screen Daily sitesinin film eleştirmeni Fionnuala Halligan da hem kadın yönetmen sayısı azlığını hem de Polanski'nin festivale dahil edilmesini eleştirdi.
Halligan sosyal medyada yazdığı mesajda "Filmlerin kalitesi ne olursa olsun bu yılki Venedik iş temsile gelince bir utanç kaynağı" dedi.
Halligan, geçen ay yayımladığı makalesinde de kadın yönetmen sayısının azlığına bir de Polanski'nin varlığını eklemenin "açık yaraya tuz basmak" olduğunu söyledi.
Bilinçli provokasyon iddiası
The Hollywood Reporter sitesi dünkü haberinde şu ifadeleri de kullandı: "Kadın temsilinin düşüklüğü nedeniyle zaten ateş altında olan festival, Roman Polanski ve Nate Parker ile galalar organize ederek küresel film dünyasını şaşkına çevirdi. Bazıları bunun bilinçli bir provokasyon olduğunu söylüyor."
Sitenin "Venedik Film Festivali'nin en merakla beklenen 8 galası" başlıklı haberinde bu 8 film arasında Nate Parker ve Roman Polanski'nin filmleri de sayıldı.