
Bu filo yaptırımları delerek milyonlarca varil petrolü dünyanın dört bir yanındaki fırsatçı alıcılara taşıyor.
Filonun başka müşterileri de var; İranlı mollalar, Venezuelalı generaller, ve hatta fırsatçı Batılı iş insanları.
Bunlar, çevreye yönelik tehditler, bazen denizde mahsur kalan tankerlerde aylarca, hatta yıllarca kendi kaderlerine terk edilen mürettebatın güvenliği değil, elde edecekleri kârı önemsiyorlar.
Bu gizli filonun faaliyetleri, Rusya'nın 2022'deki Ukrayna işgalinden bu yana iyice arttı ve bundan en büyük faydayı Putin sağlıyor.
Kremlin, bu 'donanmayı' yalnızca Rusya'nın başlıca ihracat kalemi olan petrolü kaçak yollarla satarak Trump'ın tabiriyle "savaş makinesini" finanse etmek için kullanmıyor.
Avrupa'daki NATO ülkelerine, onların denizaltındaki kablo ve boru hatlarına karşı "hibrit" casusluk ve sabotaj operasyonlarında da kullanıyor.

Uzmanların tahminine göre Rusya, deniz yoluyla yaptığı petrol ihracatının %80'ini bu "gölge filo"yla yaparak, Batı yaptırımlarına meydan okuyor.
Rusya en büyük petrol ihracatçısı ülkelerden
Rusya, ABD ve Suudi Arabistan'la birlikte dünyanın en büyük üç petrol ihracatçısından biri.
ABD Enerji Enformasyon İdaresi'ne göre 2024'te dünya petrolünün yaklaşık %10'unu Rusya üretti.
Ukrayna'daki savaştan önce Rusya'nın deniz yoluyla yaptığı petrol ihracatının tamamına yakını çoğunlukla Yunan olmak üzere, Batılı tankerlerle yapılıyordu. Ticari faaliyetler İsviçre'den yürütülüyor, sigortaları ise Londra'dan yapılıyordu.
Ancak şu anda S&P Global analistlerinin tahminine göre Rus petrolü taşıyan her beş tankerden dördünün, Uluslararası Koruma ve Tazminat Kulüpleri Grubu'na mensup 12 sigorta şirketinden biri tarafından tanınan bir sigortası yok. Bu şirketlerin sigortaları tüm deniz kargolarının yaklaşık %90'ını kapsıyor.
Bu da, Batı yaptırımlarına rağmen gölge filonun artık Rus petrolünün %80'ini taşıdığını gösteriyor.
Kiev Ekonomi Enstitüsü kıdemli ekonomisti Benjamin Hilgenstock, "Rusya, yaptırımları atlatmasını sağlayan gölge bir petrol tankeri filosu kurdu" diyor.
"Ancak aynı zamanda eski, bakımları düzgün yapılmamış bu gemilerin petrol sızıntılarına karşı yeterli sigortaya sahip olmaları pek olası değil."
"Ve öyle görünüyor ki, Rusya'nın deniz yoluyla ihraç ettiği petrolün yaklaşık dörtte üçü Baltık ve Karadeniz'deki limanlardan çıkmak zorunda. Bu da bu gemilerin her gün birkaç kez Avrupa sularından geçtiği anlamına geliyor."

İran petrolünün çoğu Çin'in Şandong eyaletindeki bu terminale gönderiliyor
S&P'ye göre, denizdeki tankerlerin neredeyse beşte biri, yaptırım uygulanan ülkelerden petrol kaçırmak için belirsiz bayraklar altında seyreden paslı gemilerden oluşan gölge filonun bir parçası.
Bunların %50'si yalnızca Rus petrolü ve petrol ürünleri, %20'si yalnızca İran petrolü ve %10'u yalnızca Venezuela petrolü taşıyor.
Geriye kalan %20'si ise herhangi bir ülkeye bağlı değil ve yaptırım uygulanan birden fazla ülke tarafından üretilen petrolü taşıyor.
Rusya, İran ve Venezuela'ya hizmet veren en büyükleri ise öncelikle dünyanın en fazla nüfusa sahip ve denizden petrol ithalinde başı çeken Hindistan ve Çin'e gidiyor.
Türkiye, Singapur ve Birleşik Arap Emirlikleri ise Rus petrolünün daha küçük çaplı alıcıları arasında.
Gölge filo gemileri izlerini örtmek için:
- Liman kontrol yetkililerinin gözetiminin daha zayıf olduğu uluslararası sularda gemiden gemiye petrol transferi gerçekleştiriyorlar.
- Kargolarının kaynağını gizlemek için konum, hız, rota, isim, bayrak ve gemi tipi gibi verileri ileten otomatik tanımlama sistemlerini devre dışı bırakıyor ya da manipüle ediyorlar. Bazen konumlarını öyle beceriksizce gizlemeye çalışıyorlar ki gemiler Karayip Korsanları filmindeki Siyah İnci gibi "karada seyrediyor" görünürler.
- "Hayalet gemiler" haline gelirler - mülkiyet verilerini gizlerler, tescil bayraklarını değiştirirler veya hiç bayrak kullanmadan seyrederler ve hatta tankerin adını ayda birkaç kez değiştirirler.
- "Zombi gemiler" haline gelirler - hurdaya çıkarılması planlanan gemilere verilen Uluslararası Denizcilik Örgütü tescil numaralarını, tıpkı ölmüş bir kişinin kimliğini kullanır gibi kullanırlar.

"Zombi gemiler", hurdaya ayrılması planlanan gemilere Uluslararası Denizcilik Örgütü tarafından verilen kayıt numaralarını kullanıyor.

Denizcilik analiz şirketi Windward, gölge filonun şu anda 1300 gemiden oluştuğunu tahmin ediyor.
Denizcilik analiz şirketi Windward'a göre, sahte bayraklı gemilerin sayısı 2025'in ilk sekiz ayında en az %65 arttı ve gölge filonun şu anda 1.300 gemiden oluştuğunu tahmin ediyor.
Bayrak tescil hizmetleri de hızla arttı. Birçoğu sadece dolandırıcılık yapıyor. Bazıları teknik olarak yasal olsa da, bayrakları veren ülkeler bu işte yeni ve bunu yapacak irade veya kapasiteye sahip değiller.
Hilgenstock, "Küresel nakliyat kurallarında, teknik standartlara uyulmasını ve petrol sızıntısı sigortasının yeterli olmasını sağlamakla görevli olanlar bayrak veren devletlerdir" diyor.
"Ancak Rus gölge filosu söz konusu olduğunda, bu işlevi yerine getirebileceklerine güvenilemeyecek ülkelerden bahsediyoruz."

Boracay tankeri adını daha yeni değiştirdi ve başka birçok adı daha bulunuyor.
Ekim 2025'te, Danimarka'daki havalimanlarının kapatılmasına neden olan gizemli drone uçuşları için bir fırlatma rampası olduğundan şüphelenilen Benin bayraklı bir tanker, mürettebatın "işbirliği yapmayı reddetmesi" ve "geminin menşeini meşru gösterememesi" nedeniyle Fransız kıyılarında gözaltına alındı.
Brest Cumhuriyet Savcısı Stéphane Kellenberger'in AFP'ye verdiği demece göre, adını Pushpa'dan daha yeni Boracay'a değiştiren geminin ayrıca Odysseus, Varuna ve Kiwala adları da vardı ve yedi farklı bayrak taşıyordu.
Fransız donanması tarafından durdurulduğunda St. Petersburg yakınlarında bulunan Primorsk'taki Rus petrol terminalinden Hindistan'daki Vadinar'a 750 bin varil ham petrol taşıyordu.
Ayrıca, NATO müttefikleri İsveç, Norveç ve Almanya üzerinde de Rusya'dan şüphelenilen Rus İHA olayları da oldu.
Belçika'daki bir askeri üs de dahil olmak üzere bazı yerlerde İHA'lar tespit edildikten sonra Brüksel Havalimanı 6 Kasım'da geçici olarak kapatıldı.
Rusya, Ukrayna müttefiklerine karşı "hibrit savaş" yürüttüğünü reddediyor.
Boracay soruşturması sonucunda NATO ülkeleri Baltık Nöbeti görevini başlattı.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, "Gemi kaptanları, altyapımıza yönelik potansiyel tehditlere karşı gemiye binme, el koyma ve tutuklama gibi sonuçlar olacağını anlamalı" dedi.
İngiltere, Danimarka, İsveç ve Polonya, Manş Denizi, Danimarka Boğazı, Finlandiya Körfezi ve İsveç ile Danimarka arasındaki boğazdaki sigorta belgelerini incelediklerini açıkladı.
Estonya, Finlandiya, Almanya, İzlanda, Letonya, Litvanya, Hollanda ve Norveç de, açıklanamayan birkaç kablo kesintisi olayı üzerine Rusya'nın gölge filosunu "aksatma ve caydırma" konusunda anlaştı.
Ancak gölge filo gemileri yalnızca limanda veya karasularında, yani kıyıdan 12 deniz mili uzaklıktaki dar bir bölgede durdurulabilir.
Uluslararası sularda ise bu çok daha zor, özellikle de dünyada seyrüsefer özgürlüğünü savunan Batı için.
"Masum geçiş" ilkesi uyarınca, devletler yalnızca güvenliklerini tehdit ettiğine inandıkları gemileri durdurabilir.
Rus politikacılar, Rus petrolü taşıyan tankerlere yönelik herhangi bir düşmanca eylemin Rusya'ya saldırı olarak değerlendirilmesi çağrısında bulundu.
Estonya, Mayıs 2025'te Estonya ile Finlandiya arasında bayraksız seyreden bir petrol tankerini alıkoymaya çalıştığında, Moskova bir savaş uçağı gönderdi.
Ancak gölge filo, küresel güvenlik için şimdikinden daha büyük bir tehdit oluşturabilir.

Kerç Boğazı'ndaki petrol sızıntısına yönelik temizlik çalışmalarına katılan bir gönüllü, petrole bulanmış yabani bir kuşu temizlemeye çalışıyor
Büyük nakliye şirketleri genellikle bir tankeri yaklaşık 15 yıl sonra elden çıkarıyor.
25 yıl sonra ise genellikle hurdaya ayrılıyorlar. Ancak gölge filo tankerleri hurdaya ayrılmak üzere kabul edilmiyor.
Aralık 2024'te ise Rus yetkililer Kerç Boğazı'nda 50 yıllık iki tankerden sızan 5 bin ton petrolü kontrol altına almakta zorlandı.
Kıdemli bir Rus bilim insanı, sızıntıyı ülkenin 21. yüzyılın en kötü "çevre felaketi" olarak nitelendirdi.
Rusya Bilimler Akademisi Başkanı Viktor Danilov-Danilyan bir Rus gazetesine yaptığı açıklamada "ilk kez bu kadar fazla fuel oil sızıntısı" yaşandığını söyledi.

Financial Times'a göre bazıları Rus petrol şirketleri tarafından finanse edilen Dubai gibi bölgelerdeki paravan şirketler, gemileri kullanım ömürlerinin sonunda satın alarak piyasayı istikrarsızlaştırıyor ve yeni tankerlere yatırım yapılmasını engelliyor.
Anonim veya yeni kurulan şirketler hızlı bir alım satım süreciyle, denetimi daha da belirsizleştirmeye çalışıyor.
Tankerler, mekanik arızalara ve sızıntılara yatkın oldukları kadar bakımsız da.
Ayrıca bozuk veya kapalı alıcıları da dar sularda diğer gemilerle çarpışma riskini artırıyor. Yine de, bu yüksek riskli, gizli iş son derece kazançlı.
Xclusiv Shipbrokers'a göre 15 yıllık Suezmax tankerinin maliyeti yaklaşık 40 milyon dolar.
S&P ise, Karadeniz'den Hindistan'a Rus petrolü taşıyan bir aylık yolculuğun, gemi sahibine 5 milyon dolardan fazla kazandırabileceğini belirtiyor.
Karanlık gemi sahipleri kârı cebe indirirken, olası zararları dünyanın geri kalanına yüklüyor; çünkü sigortaları yoksa, kaza veya petrol sızıntısı durumunda hasarı başkası ödemek zorunda kalıyor.
Yaptırımlar kaldırılsa bile, bu karanlık filo yoluna devam edecek ve deniz taşımacılığının diğer alanlarında yeni oluşumlar yaratacak.
Sektör dergisi Lloyd's List, Ukrayna ile İstanbul arasındaki rotalarda defalarca görülen Çin konteyner gemisi Heng Yang 9 örneğini vererek, "Gölge Filo 2.0"ın ana hatlarının şimdiden ortaya çıktığını belirtiyor.