2019 yılını ziyaretçi sayısı ve gelirde rekorla kapatan Türkiye, 8 aylık turizm süresini daha da ileriye taşıyarak yeni sezonunda fark oluşturmak istiyor. Erken rezervasyonların arttığı yeni sezonda şu ana kadar beklentiler yakalandı. Son EMITT fuarı da sektörün bu yıl daha canlı geçeceğinin en iyi habercisi.
Türkiye sanayi ve tarımın yanında aynı zamanda bir turizm ülkesi. Turizm potansiyeli, çeşitliliği ve imkanları açısından İspanya, Fransa ve İtalya gibi dünyanın önde gelen ülkeleriyle yarışıyor.
Turizm ülkesi Türkiye geçen yılı hem yabancı turist hem de gelir açısından rekorla kapattı. Bir önceki yıla göre 2019’da yüzde 17 artışla 34 milyar 520 milyon dolar gelir sağlayan devletimiz ziyaretçi sayısında da yüzde 13,7’lik bir artış yaşadı ve yabancı ziyaretçi sayısını 51,8 milyona yükseltti.
Ülkemiz Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) verilerine göre yabancı ziyaretçi açısından dünyanın 6’ıncı, Avrupa’nın 4’üncü ülkesi. İstanbul da yıllık 9 milyon yabancı turist ile dünyada 11’inci sıradaki yerini koruyor.
Dünyanın merkezinde yer almamıza ve 6 saatlik uçuş mesafemizde 3 milyar insanın yaşamasına rağmen turist sayısında elde ettiğimiz rakamın karşılığını gelirde sağlayamıyoruz. 2019 rekor yılında dahi yabancı turistte kişi başı 666 dolara ancak ulaşabildik. Dünya turizm geliri sıralamasında yerimiz 15’incilik.
Türkiye’de sektörün sürdürülebilirliği açısından büyük öneme sahip iç turizmde de hareketli. 81 milyon nüfusa sahip ülkenin yaklaşık 55 milyonluk iç turizm potansiyeli bulunuyor. Fakat bu potansiyelin henüz beşte birine ulaşabilmiş durumdayız. Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) rakamlarına göre iç pazarda ziyaretçi sayısı henüz 10 milyon rakamına yeni yaklaştı.
Yeni politikalar sahaya iniyor
Sanayi ve tarım ülkesi olmanın yanında önemli bir turizm destinasyonu olan Türkiye, potansiyeli ve turizm çeşitliliği ile 2020 yılında geçen yıl elde ettiği ziyaretçi sayısı ve gelirini daha da artıracak. Dünyadaki ekonomik durgunluk ve jeopolitik risklere rağmen potansiyelini teknolojiyle birleştirerek küresel bilinirlik oranını rakipleri İspanya, Fransa ve İtalya’ya yaklaştırma gayesiyle çalışan Türkiye, Tanıtım Ajansı, acenteler, tur operatörleri ve mevcut tesisleriyle ülke tanımı ve ürün satışında hedefleri zorluyor. Türkiye bu yıl turizmde değişim anlayışıyla kişi başı geceleme gelirinden, turist sayısını artırmaya kadar tüm hizmet alanlarında politika değişikliğini sahaya yansıtacak.
Coronavirüs gibi beklenti dışı tehditleri bir yana koyup 2020 yılında 58 milyon turist hedefine kilitlenen Türkiye, yıllık turizm gelirini 41 milyar dolar seviyesine çıkarmayı planlıyor. Yıllardan beri kişi başı milli gelirde 600 dolar sınırında gezinen ve bu yıl rekorlara rağmen 666 dolarda kalan Türk turizmi bu yıl söz konusu gelirde 700 doların üzerine çıkmayı hedefliyor. Kent, sağlık, spor, kültür, doğa ve gastronomi gibi alanları kuvvetlendirerek turizmde süreyi bütün yıla yayma stratejini geliştiren sektör, yabancı ziyaretçilerin ortalama konaklama süresini 9’dan 10 güne, ziyaretçi başına gecelik geliri 67 dolardan 71 dolar seviyesine çıkarma hedefiyle çalışacak.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, TÜSİAD’daki yıl değerlendirmesinde 58 milyon ziyaretçi ve 40 milyar dolar turizm geliri hedefiyle yeni sezona girdiklerini söylemişti.
Teknoloji sektörü ateşleyecek
Sağladığı katma değer, istihdam ve gelirde GSYH’in yüzde 4’lük kısmını karşılaması açısından turizm sektörler arasında ilk sıraları paylaşıyor. Ülkemiz dijitalleşme, e-ticaret gibi teknolojiyi mevcut turizm potansiyeliyle buluşturabilse ziyaretçi ve gelirde iki-üç kat büyüklüğe ulaşabilir.
Fakat sektörde rekabetçi bir yapıya sahip olmasına karşılık ülkemizin gidileceği daha çok yol var. Turizm profesyonelleri de Türkiye’nin yüksek bir potansiyele sahip olduğunu özellikle dijital pazarlamada ihtiyaca cevap verecek uygulamaların gerçekleştirilmesi durumunda 2023 yılında psikolojik kişi başı 1000 dolar sınırının aşılabileceğini ve sadece turizm gelirlerinden 100 milyar dolarlık bir gelire ulaşabileceğini söylüyor.
İstanbul TÜYAP’da gerçekleştirilen ve bu yılki turizm sezonunun oldukça hareketli geçeceğini gösteren Doğu Akdeniz Uluslar arası Turizm ve Seyahat Fuarı’nda (EMITT) Tatilsepeti Genel Müdürü Koray Küçükyılmaz sektörü değerlendirdi.
Türkiye’nin deniz-kum-güneş, kültür, doğa, şehir, sağlık ve spor turizmi çeşitliliği açısından az bulunur ülkeler arasında yer aldığını belirten tatilsepeti.com Genel Müdürü Koray Küçükyılmaz, turizmi bir endüstri olarak niteleyerek, "Uluslararası alanda ülke olarak turizmde güçlüyüz ve rekabetçiyiz. Mevcut rakamlar da bunu gösteriyor. Ziyaretçi sayısında dünyada 6’ncı sırada yer alan Türkiye’miz gelirde de iyi denebilecek bir seviyede. Zira gayrisafi milli hasılanın yüzde 4’ü turizmden geliyor” dedi.
Turizm geliri nasıl büyütülür?
Türkiye’nin 3 saatlik uçuş mesafesinde yaklaşık 1,5 milyar insanın yaşadığı, hizmet ve kalite açısından Akdeniz çanağında önemli bir destinasyon olduğunu belirten Küçükyılmaz, ülkenin turizm altyapısı açısından birçok eksiğini giderdiğini, ulaştırmada dünyanın sayılı ülkeler arasına girdiğini, bundan sonra ziyaretçi sayısına göre oluşan geliri yeniden düzenleme konusunda yeni bir anlayışa geçme zamanının geldiğini söyledi.
Bilinirliğin ve beraberinde gelecek ziyaretçi ve gelirin artırılması konusunda akıllı ve yaşanabilir şehirleri de içine alan kent turizmi konseptiyle ilgili çalışmaların yapılması gerektiğini belirten Küçükyılmaz, ulaşımdan sanatsal ve kültürel etkinliklere, kongre ve sportif imkanlara kadar geniş bir alana yayılan kent turizminin geliştirilmesi, söz konusu unsurlara erişimin kolaylaştırılması ve uyumlu kılınması ve uygulamaların gerekli teknolojik yeniliklerle desteklenmesiyle hem ziyaretçi sayısında hem de gelir artışında önemli bir ivmenin yakalanacağını anlattı.
İstanbul başta olmak üzere Gaziantep, Mardin, Antakya, Bursa, Edirne, Şanlıurfa, Afyon gibi şehirlerin kültürü, hayat tarzı, gastronomisi ve kimliğiyle öne çıktığına değinen Küçükyılmaz, turizmin şehir turizmi ile birlikte daha da çeşitlenerek yerelden evrensele turizm imkanlarını dünyaya taşımaya çalıştıklarını belirtti.
Çeşitliliği artırmak zorundayız
Türkiye’nin hizmet kalitesinde de dünyada birçok ülkeyi geçtiğini ancak tanıtım yönünden sıkıntıları olduğunu belirten Koray Küçükyılmaz, "Bu yıl 51 milyon turisti geçmemize rağmen kişi başı gelir istediğimiz şekilde gerçekleşmedi. 700 dolara bile ulaşamadık. Yüksek gelir için bilinirliğimizi artırmamız gerekiyor. Bunun için de şehir turizmi, kültür turizmini daha da kuvvetlendirmeliyiz. Turizm güneş-kum-deniz konseptinden öteye taşınmalı, turizmde çeşitlilik yakalanmalı. Akdeniz çanağında bizim tesislerimiz kadar kaliteli ve hizmet standardı yüksek işletmeler olmadığı halde İspanya, Fransa ve İtalya’nın öne çıkmasının sebebi kentlere verilen önemden kaynaklanıyor” dedi.
Turizmin ekonomi için de önemli bir kaldıraç görev yaptığını belirten Koray Küçükyılmaz, Türkiye’nin kalite algısını dünyaya yaymak zorunda olduğunu dile getirdi. Küçükyılmaz, "Şimdi bir tanıtım ajansımız kuruldu. İyi de hizmet yapıyorlar. Kentlerden başlayarak ülke geneline yayılacak turizm çeşitliliği bir müddet sonra bölgemize ve evrensel boyuta taşınacak. Galataport ve gastronomi gibi projeler sisteme girdiğinde kruvaziyer ulaşımı ve yeme-içme kültürünün yaygınlaştırılmasıyla birlikte turizm daha tanınır hale gelecek” dedi. Küçükyılmaz, bilinirlik ve gelir artırma noktasında en büyük desteğin sektörün dijitalleşmesi ve e-ticaretin yaygınlaşması olduğunu kaydetti.
Sektörün büyümesi ve gelirlerin artması noktasında küresel bir mantıkla hareket edilmesi, şirket satın alma ve yabancı ortaklığına kadar yeni fırsatlar araması gerektiğini belirten Koray Küçükyılmaz, "Türkiye artık Yunanistan ve benzeri ülkeler ölçeğinde hareket edemez. Akdeniz çanağının önemli bir ülkesi olarak orta ve aşağı gelir ülkeleriyle değil yüksel gelir sağlayan ülkelerle rekabet etmeliyiz. Rekabetçi potansiyelimiz oldukça güçlü. Devletimizin vergi ve diğer mevzuatta yapacağı kolaylıklar turizmi daha da güçlendirecek. Diğer taraftan Türkiye’de şu anda e-ticaretin yüzde 35’ini turizm oluşturuyor. Dijitalleşme, yapay zeka ve hitech teknolojileri sektörü bugünkünden daha ileri taşıyacak. Zira geçmişe yani 2000’li yılların başlarına baktığımızda sektörün bugünkü halini hayal bile edemezdik” ifadelerini kullandı.
Rezervasyon 3 milyonu geçer
Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Üyesi Tolga Gencer de erken rezervasyonların Kasım ayından bu yana yoğun bir şekilde sürdüğünü ve Ocak ayı sonuna kadar devam ettiğini söyledi. Geçen yıl erken rezervasyonla tatil yapanların toplam tatil yapanlar içinde yüzde 40 oranında gerçekleştiğini bu yıl da bu oranın üzerine çıkılacağını tahmin ettiklerini belirten Gencer, "Mart ayı sonunda bitecek erken rezervasyon döneminde sona geldik. Gerçek rakamlar birkaç ay sonra ortaya çıkar. Ama ilgiden memnunuz” dedi. Tur Operatörleri Platformu’ndan Cem Polatoğlu ise yüzde 50 indirim ve 9 taksit imkanının sunulduğu erken rezervasyon kampanyasından bu yıl için yılbaşına kadar 2 milyon kişinin faydalandığını, söz konusu rakamın 3 milyonu geçeceğini ifade etti. Polatoğlu sektörün en büyük sorununun fiyat düzensizliği olduğunu sözlerine ekledi.