Dünya 17.11.2025 07:55

Irak'ta 2 ABD askeri kadın ve çocukları kasten mi öldürdü?

BBC'ye konuşan uzman, yeni bulgular ışığında, Irak savaşında sivillerin kasten öldürüldüğü Hadisa Katliamı'nda evi basılan bir ailenin yok edilmesine iki ABD deniz piyadesinin dahil olduğunun anlaşıldığını söyledi.
Irak'ta 2 ABD askeri kadın ve çocukları kasten mi öldürdü?

Yeni kanıtlar, ABD'nin Irak savaşıyla ilgili en uzun savaş suçları soruşturması ve ABD güçlerinin nasıl hesap verdiği konusunda şüpheleri artırıyor.

Irak savaşıyla ilgili dünyayı sarsan olayların başında gelen katliamda, ABD askerleri, en küçüğü 3 yaşındaki bir kız çocuğu, en yaşlısı ise 76 yaşındaki bir erkek olmak üzere toplam 24 sivili dakikalar içerisinde öldürmüştü.

Katliama katılan hiçbir asker ceza almadı. Daha sonra ABD Savunma Bakanı da olan dönemin komutanlarından James Mattis, olaya karışan askerlerin "masum" olduğunu savunmuştu.

BBC'nin görüştüğü Safa Younes, katliamın yaşandığı evi gösteriyor. "Burası tüm ailemin öldürüldüğü oda," diyerek yatak odasına giriyor.

Hadisa kasabasında büyüdüğü evin ön kapısında kurşun delikleri var. Arka yatak odasında, ailesinin vurulduğu yatağı renkli bir yatak örtüsü örtüyor.

ABD deniz piyadeleri 19 Kasım 2005'te evlerine girip ateş açarak Safa dışındaki herkesi öldürdüğünde beş kardeşi, annesi ve teyzesiyle birlikte saklandığı yer burasıydı. Babası da ön kapıyı açtığında vurularak öldürüldü.

Şimdi, 20 yıl sonra, BBC Eye araştırmasına konuşan bir adli tıp uzmanına göre, Safa'nın ailesinin öldürülmesinde hiçbir zaman mahkemeye çıkarılmayan iki deniz piyadesinin de dahil olduğu kanıtlar ortaya çıktı.

Çoğunlukla saldırının ardından verilen ifade ve tanıklıklardan oluşan kanıtlar, o gün yaşananlara ilişkin ABD'nin soruşturması hakkında şüpheler uyandırıyor ve ABD silahlı kuvvetlerinin nasıl hesap vereceği konusunda önemli sorular ortaya çıkarıyor.

irak-6


2005'te Safa'nın ailesinin öldürüldüğü ev.

Safa'nın ailesinin öldürülmesi, Hadisa katliamı olarak bilinen ve ABD deniz piyadelerinin aralarında dört kadın ve altı çocuğun da bulunduğu 24 Iraklı sivili öldürdüğü olayın bir parçasıydı.

Üç eve girerek içerideki neredeyse herkesi, bir şoförü ve bir arabada üniversiteye gitmekte olan dört öğrenciyi öldürdüler.

Olay, ABD'nin Irak savaşındaki en uzun savaş suçları soruşturmasını tetikledi, ancak hiç kimse cinayetlerden hüküm giymedi.

Deniz piyadeleri yol kenarına yerleştirilen bir bombanın patlamasının ardından açılan ateşe karşılık verdiklerini, bu sırada ekiplerinden bir kişinin öldüğünü ve iki kişinin de yaralandığını iddia etti.

Ancak o sırada 13 yaşında olan Safa BBC'ye şunları anlatıyor: "Hiçbir şeyle suçlanmamıştık. Evde silahımız bile yoktu."

Safa, kız ve erkek kardeşlerinin küçük bedenleri arasında ölü taklidi yaparak hayatta kalmış. En küçüğü üç yaşındaymış. "Tüm ailemden hayatta kalan tek kişi bendim" diyor.

Dört deniz piyadesi başlangıçta cinayetle suçlandı, ancak olaylarla ilgili çelişkili ifadeler verdiler ve zaman içinde ABD askeri savcıları üçü hakkındaki suçlamaları düşürerek daha fazla yasal işlemden muaf tutulmalarını sağladı.

Böylece manga lideri Başçavuş Frank Wuterich 2012 yılında yargılanan tek kişi olarak kaldı.

irak-4


Bugün 33 yaşındaki Safa Yunus, Hadisa'da evi basılan ailesinden tek kurtulan kişi oldu.

Daha önce hiç yayınlanmamış bir ön duruşma video kaydında, ekibin en kıdemsiz üyesi Onbaşı Humberto Mendoza sorgulanıyor ve Safa'nın evindeki olayları canlandırıyor.

O sırada er olan ve hiçbir zaman suçlanmayan Mendoza, denizcilere ön kapıyı açan Safa'nın babasını öldürdüğünü itiraf etti.

Bir avukat ona "Ellerini gördünüz mü?" diye sordu. Mendoza "Evet efendim" diye yanıtladı ve Safa'nın babasının silahlı olmadığını doğruladı. "Ama yine de onu vurdunuz?" sorusunun üzerine Mendoza "Evet efendim" dedi.

Mendoza, resmi ifadesinde ilk olarak eve girdikten sonra Safa ve ailesinin bulunduğu yatak odasının kapısını açtığını ancak içeride sadece kadın ve çocukların olduğunu görünce içeri girmeyip kapıyı kapattığını iddia etmişti.

Ancak Wuterich'in duruşmasında yeni keşfedilen bir ses kaydında Mendoza farklı bir ifade veriyor ve yatak odasına yaklaşık 2,5 metre yürüdüğünü söylüyor.

Adli tıp uzmanı Michael Maloney'e göre bu son derece önemli. Deniz Kuvvetleri Kriminal Araştırma Servisi 2006 yılında cinayetleri araştırmak üzere kendisini Hadisa'ya göndermiş ve Safa'nın ailesinin vurulduğu yatak odasını incelemişti.

irak-3

Safa ailesinin öldürüldüğü yatak odasında, kendisinin ölü taklidi yaparak beklediği yeri gösteriyor.

Maloney, cinayetlerin işlendiği sırada Deniz Piyadeleri tarafından çekilen olay yeri fotoğraflarını kullanarak, iki deniz piyadesinin odaya girip kadın ve çocukları vurduğu sonucuna vardı.

Mendoza'nın odaya girdiğini söylediği kaydı kendisine dinlettiğimizde Maloney şöyle dedi: "Dinlediğimiz şey benim için çok şaşırtıcı ve bunu daha önce hiç duymamıştım."

Maloney'e göre Mendoza bu ifadesiyle, olay sırasında ilk ateş eden kişinin bulunduğu tespit edilen noktada olduğunu ifade etmiş oldu:

"Bana 'Bu bir tür itiraf mı' diye soracak olursanız. Söyleyeceğim şey şu olurdu: 'Mendoza tetiği çekmek dışında her şeyi itiraf etti."

Safa 2006 yılında askeri savcılara görüntülü bir ifade vermiş ancak bu ifade mahkemede hiç gösterilmemişti. İfadesinde, yatak odasının kapısını açan deniz piyadesinin içeriye bir el bombası attığını, ancak bombanın patlamadığını ve ardından aynı adamın odaya girerek ailesini vurduğunu anlatmıştı. Mendoza kapıyı açtığını söyleyen tek denizci.

irak-1

Safa 14 yaşında ifade verirken kayda alınmıştı.

Bir başka deniz piyadesi olan Onbaşı Stephen Tatum ise çatışmalarda yer aldığını inkar etmedi ancak manga lideri Wuterich'i yatak odasına kadar takip ettiğini söyledi ve başlangıçta görüş mesafesi düşük olduğu için orada kadın ve çocukların olduğunu bilmediğini iddia etti.

Ancak BBC tarafından daha sonra elde edilen üç ifadede Tatum farklı bir açıklama yaptı.

Nisan 2006'da Donanma Kriminal Araştırma Servisi'ne verdiği ifadede şunları söyledi: "Çocukların odada diz çökmüş olduğunu gördüm. Tam sayısını hatırlamıyorum ama çok fazlaydı. Göğse ve kafaya ikişer el ateş etmek üzere eğitildim ve eğitimimi takip ettim."

Bir ay sonra, "odadaki insanları vurmadan önce kadın ve çocuk olduklarını kesin olarak tespit edebildiğini" söyledi.

Ve ondan bir hafta sonra, "Burası vurduğum çocuğu gördüğüm yer. Çocuk olduğunu bildiğim halde yine de onu vurdum" dedi. Çocuğu beyaz bir tişört giymiş, yatağın üzerinde duran ve kısa saçlı biri olarak tarif etti.

Tatum'un savunma avukatları daha sonra alınan bu ifadelerin baskı altında alındığını iddia etti. Tatum hakkındaki suçlamalar Mart 2008'de düşürüldü ve ifadeler Wuterich'in duruşmasında dikkate alınmadı.

Adli tıp uzmanı Michael Maloney, Mendoza ve Tatum'un ifadelerinin Safa'nın ailesini vuran iki deniz piyadesi olduklarına işaret ettiğini söyledi. Maloney, Mendoza'nın önce yatak odasına girdiğini ve Tatum'un da onu takip ederek "yatağın başından ateş ettiğini" düşünüyor.

İddiaları Mendoza ve Tatum'a yönelttik. Mendoza yanıt vermedi. Daha önce Safa'nın babasını vurduğunu kabul etmiş ancak emirleri uyguladığını söylemişti. Hiçbir zaman cezai bir suçla itham edilmedi.

Tatum avukatı aracılığıyla Hadisa'yı geride bırakmak istediğini söyledi. Safa'nın evindeki tetikçilerden biri olduğuna dair ifadesini hiçbir zaman geri çekmedi.

irak-2

Manga lideri Frank Wuterich cinayetlerle ilgili yargılanan tek piyadeydi ancak suçlamalar daha sonra düşürüldü.

Maloney BBC'ye yaptığı açıklamada savcılığın "Wuterich'in birincil tetikçi olduğunu öngördüğünü" söyledi. Ancak Maloney ifade veremeden, Wuterich'in davası bir savunma anlaşmasıyla sonuçlandı.

Wuterich, Safa'nın evinde ne olduğunu hatırlamadığını iddia etti ve cinayetlerle doğrudan ilgisi olmayan bir suçlama olan görevi ihmalden suçlu bulunmayı kabul etti.

Kendisi de eski bir denizci olan Wuterich'in askeri avukatı Haytham Faraj, cezanın "aşırı hızdan ceza yemek gibi bir uyarıya" eşdeğer olduğunu söyledi.

Haytham Faraj sürecin son derece kusurlu olduğunu kabul etti.

BBC'ye verdiği demeçte, "Hükümet insanlara gelip yalan söylemeleri için para ödedi ve ödeme dokunulmazlıktı. Yasal süreci bu şekilde kötüye kullandılar" dedi.

"Hadisa davası hiçbir zaman kurbanların sesini duyurmak için yapılmadı" diye ekledi.

Hayatta kalanların "gerçek bir sonucu olmayan, kimsenin cezalandırılmadığı göstermelik bir yargılama izlenimlerinin doğru olduğunu" söyledi.

Wuterich'in baş savunma avukatı Neal Puckett, yürütülen tüm soruşturma ve kovuşturmanın "berbat" olduğunu söyledi.

"Savcılık, tüm tanıklarına dokunulmazlık sağlayarak ve tüm suçlamalarını reddederek... esasen kendilerini bu davada adaleti sağlamaktan aciz hale getirdi" dedi.

irak-5

Safa halen Hadisa'da yaşıyor ve iki erkek ile bir kız çocuğu büyütüyor.

ABD Deniz Piyadeleri, adil ve açık yargılamalara bağlı olduğunu ve hukukun üstünlüğünü sağladığını iddia etse de yeni, incelenmemiş ve kabul edilebilir çok sayıda kanıt sunulmadığı sürece soruşturmayı yeniden açmayacağını açıkladı.

Davanın başsavcısı BBC'nin yorum talebine yanıt vermedi.

Şimdi 33 yaşında olan Safa hala Hadisa'da yaşıyor ve üç çocuğu var. Ailesinin ölümünden dolayı hiçbir Amerikan askerinin cezalandırılmamasını anlayamadığını söylüyor.

Mendoza'nın videosunu kendisine gösterdiğimizde, "Olay gerçekleştiği andan itibaren hapse atılmalıydı, gün ışığını görmesi imkansız olmalıydı" diyor.

"Sanki geçen yıl olmuş gibi. Hala bunu düşünüyorum" diyor ailesinin öldürüldüğü gün için.

"Bunu yapanların sorumlu tutulmasını ve yasalar tarafından cezalandırılmasını istiyorum. Neredeyse 20 yıldır yargılanmadılar. Asıl suç bu."