Kültür & Sanat 26.05.2025 14:41

Usta sanatçı İlhan Şeşen hayatını kaybetti

Uzun süredir kanser tedavisi gören usta sanatçı İlhan Şeşen, 76 yaşında hayatını kaybetti. Yeğenleri Gökhan Şeşen ve Burhan Şeşen ile birlikte Grup Gündoğarken'i kuran Şeşen, . "Sarılınca Sana, Ellerimde Çiçekler" gibi birçok şarkıyla hafızalara kazındı.
Usta sanatçı İlhan Şeşen hayatını kaybetti

Ünlü sanatçı İlhan Şeşen'den sevenlerini yasa boğan haber geldi. Akciğer kanseriyle mücadele eden usta sanatçı İlhan Şeşen, 76 yaşında hayatını kaybetti. "Sarılınca Sana, Ellerimde Çiçekler, Neler Oluyor Bize" şarkılarıyla ün salan Şeşen, bir süredir akciğer kanseriyle mücadele ediyordu. Ünlü sanatçının ölüm haberi sosyal medya hesabından şu sözlerle duyuruldu:

"Sevgili eşim, canım babamız, biricik dedem İlhan Şeşen'i kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Tüm sevenlerinin başı sağ olsun. Eşi Arzu, oğlu Fuat kızı Melis ve torunu Nefes"

İlhan Şeşen kimdir?

İlhan Şeşen, 18 Haziran 1948'de Manisa'da dünyaya geldi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Şeşen, müzik kariyerine başlamadan önce 10 yıl boyunca serbest avukat olarak görev yaptı. Ancak müzik tutkusu ağır bastı ve 1968 yılında dans müziği orkestralarında şarkıcılıkla sahneye adım attı.

Aynı yıl gitar çalmayı öğrenen Şeşen, 1971’de ilk kırkbeşlik plağı “Kavga” ile müzikseverlerin karşısına çıktı.

Grup Gündoğarken ile yükseliş

1983 yılında hukuk mesleğini tamamen bırakan sanatçı, yeğenleri Gökhan Şeşen ve Burhan Şeşen ile birlikte Grup Gündoğarken’i kurdu. Grup, 80’li ve 90’lı yıllarda önemli başarılara imza attı ve Türk müziğine kalıcı eserler kazandırdı.

Solo kariyerinde unutulmaz albümler

Grubun çalışmalarına ara verdiği dönemde 1994 yılında “Aşk Haklı” isimli ilk solo albümünü çıkaran Şeşen, farklı projelere imza attı. 2002’de “Neler Oluyor Bize” albümü ile özellikle aynı ismi taşıyan parçasıyla büyük ilgi topladı.

2003’te yayımladığı “Şimdi Ben Bu Şarkıları Kime Söyleyeyim?”, 2005’teki “Aşk Yalan” ve 2013’teki “Gel” albümleri sanatçının olgunluk döneminin güçlü örnekleri oldu.

Dizilerdeki rolleriyle de tanındı

İlhan Şeşen yalnızca müzikle değil, aynı zamanda oyunculuğuyla da dikkat çekti. “Cesur Kuşku”, “Aliye”, “Annem”, “Paramparça” gibi çok sayıda dizide rol aldı. TRT’de yayınlanan “Gençler Haklı” ve “Arka Pencere” gibi programlarda yapımcılık ve sunuculuk da yaptı.

Son dönem projeleri ve saygı albümleri

2017’de Sony Music etiketiyle çıkan “İstanbullu Şarkılar” albümüyle beğeni toplayan Şeşen, ardından piyanist Burçin Büke ile birlikte “Ciddi Eğlence” albümünü yayımladı. 2018’de ise kariyerinin 47. yılı onuruna “Hediyem” adlı tribute albüm çıktı.

Bu albümde Yalın, Dilhan Şeşen, İhtiyaç Molası gibi isimlerin yorumladığı şarkılar kliplendirilerek müzikseverlerle buluştu.

Kariyeri boyunca ürettiği eserlerle Türk pop müziğine damga vuran İlhan Şeşen, halk arasında sevgiyle “müziğin amcası” olarak anılıyor. Hem söz yazarı hem besteci hem de yorumcu olarak üretkenliğini sürdüren sanatçı, kültürel mirasın yaşayan temsilcileri arasında yer alıyordu.

İlhan Şeşen'in en büyük hayali

Şeşen, mesleki yolculuğunda nasıl avukatlıktan müziğe geçtiğini anlatırken, gençlik hayalini de gözler önüne sermişti. Yıllar önce verdiği bir röportajda konuşan Şeşen, aslında hukuk değil gazetecilik istediğini söylemişti.

Kontenjan belirledi, hayaller beklemeye alındı

Şeşen, Hukuk Fakültesi’ni bilinçli bir tercihle değil, üniversite kontenjanlarının etkisiyle seçtiğini ifade etti. Fakülteye ön kayıt yaptırdıktan sonra bir ay boyunca sürekli gidip geldiğini anlatan Şeşen, o dönemde yaşadığı kararsızlığı şu sözlerle anlatmıştı:

"Gazetecilik çok istiyordum. Hukuk Fakültesi’nde kontenjan daha fazlaydı. Hangisini seçeyim, ne yapayım Allah'ım derken Hukuk Fakültesi'ne ön kayıt bıraktım ve beklemeye başladım"

İlhan Şeşen, kendisini yönlendiren bir memurun sözlerinin hayatında dönüm noktası olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

"Kalemde bir adam bana baktı, öyle bir ay gidip gelince, ‘Sen çok istiyorsun galiba Hukuk Fakültesi’ni’ dedi. Aslında hiç istediğim yoktu. Yani bir fakülteye kapağı atalım da ne olursa olsun düşüncesiydi."