Çok az kişinin öngörebildiği 2016 seçiminin sonucunu doğru tahmin eden belgesel yapımcısı Michael Moore, Donald Trump'ın 2024'te yeniden kazanma şansının "yok olduğuna" inanıyor.
Cuma günü Substack'te yayımlanan makalesinde Moore, "Ülkenin büyük çoğunluğu, normal insanlar, yeterince gördü ve palyaço arabasının gerçeklikle Orlando arasında bir yerde MAGA girdabında kaybolmasını istiyor" dedi.
Kamala Harris'e yönelik hızlı ve patlayıcı ivme, onlarca yıldır görülen hiçbir şeye benzemiyor.
Fahrenheit 9/11 ve Trump'ın zaferini konu alan 2018 yapımı belgesel Fahrenheit 11/9 gibi filmleriyle tanınan liberal yönetmen Moore, Harris'in Seçiciler Kurulu'nda 268'e karşı 270 oyla kazanacağını öngördü.
Bu tahminde Harris'in bu seçimde Wisconsin, Michigan, Pensilvaniya ve New Hampshire gibi geleneksel savaş alanı eyaletlerinin çoğunu alacağı öngörülüyor.
Sinemacı, bu analizin "en iyi anketlerin toplamına" ve "Costco'da alışveriş yapan, TikTok çekerek eğlenen ve haftada bir kez Chili's'de yemek yiyen Amerikalı dostlarının etrafında bulunarak vardığı temel sonuçlara" dayandığını söyledi.
Ancak Moore, Trump'ın yenilgisinin kesin olmadığı uyarısında da bulundu.
Moore sözlerini şöyle sürdürdü:
Trump'ın imkansızı başarmakta mükemmel bir serisi olduğunu biliyoruz. Onu gözden çıkaranlar, tükürdüğünü yalamak zorunda kalacakları günü birden fazla kez yaşadı.
Trump rakibinizken sayı yapmaya iki metre kala zafer dansı yapmak asla akıllıca değildir.
The Independent'ın anket takipçisine göre Harris'in Trump'a karşı yaklaşık yüzde 3'lük bir üstünlüğü var ancak birçok seçim tahmincisi, başa baş giden eyaletlerin çeşitliliği göz önüne alındığında doğrudan Seçiciler Kurulu tahminleri yapmaktan kaçınıyor.
Harris, tüm önemli savaş alanı eyaletlerinde Trump'la başabaş ya da önde olsa da Trump, bu döngüde ekonomi ve göç gibi bazı çok önemli konularda hâlâ daha yüksek oy alıyor.
Moore ise Harris'in kampanyasının, son başkanlık seçiminde oy kullanmayan milyonlarca Amerikalıyı oy kullanmaya teşvik ederek öngörülen avantajını koruyabileceğini savunuyor.
Yönetmen blogunda "Oy vermeyenler ABD'deki en büyük ikinci siyasi 'parti'!" diye yazdı.
Fark yaratmak için ihtiyacımız olan tek şey sadece birkaç bin kişinin (sadece bu seferlik) oy kullanması.