Amerikan Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü doktorlarından Doç. Dr. Yunus Yavuz obezitenin vücutta aşırı yağ dokusu birikimiyle ortaya çıkan ve beklenen yaşam süresini kısaltan önemli bir tıbbi hastalık olduğuna dikkat çekiyor. Türkiye nüfusunun yüzde 30'unun obez olduğunu belirten Doç. Dr. Yunus Yavuz; "Türkiye'de yaklaşık 20 milyon obezite hastası bulunuyor. Hastalık boyutunda olan obezler ise toplumun %5'lik kesimini oluşturuyor Obezite, endokrinolojik ve metabolik hastalıklar grubunda yer alan kronik bir hastalıktır. Halk sağlığını giderek daha çok tehdit eden ve hızla artan obezite, bir sağlık problemi olarak karşımıza çıkıyor. Obezite, başta kalp hastalığı olmak üzere, şeker hastalığı, tansiyon, uykuda solunum durması, bazı kanser türlerini de tetikleyen en önemli bir etkendir".
Dünya Obezite günü kapsamında yaptığı açıklamada sigaradan sonra en önemli önlenebilir ölüm nedeninin obezite olduğunun altını çizen Amerikan Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü doktorlarından Doç. Dr. Yunus Yavuz; Gıdalarla aşırı enerji alınması ve fiziksel aktivitenin azalması, obezite oluşumunda temel neden olarak ortaya çıkmaktadır. Fazla yemek yeme, kötü diyet seçimi, az hareket etme en önemli sebeplerindendir. Çok az bir grupta ise, genetik tıbbi nedenler ve psikiyatrik hastalıklar obeziteye yol açmaktadır. Bunların dışında yetersiz uyku, sigaranın azaltılması ve bazı ilaçlar da şişmanlığa neden olmaktadır”.
Obezitenin Vücut Kütle İndeksi (VKİ) temel alınarak tanımlandığını belirten Doç. Dr. Yunus Yavuz; "Kişilerin Vücut Kitle İndeksi 30 ila 40 arasında ise obez, Vücut Kitle İndeksi 40 ila 50 arasındaysa morbid obezite ve Vücut Kitle İndeksi 50 ve üzeri ise süper morbid obezitedir ”.
Obezite Tedavi Edilebilir
Obezitenin tedavi edilebilir olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Yunus Yavuz; "Az yağ, az karbonhidrat ve az kalorili diyetin yanı sıra yürüme, koşma gibi egzersizler birlikte yapıldığı zaman daha etkili olduğu bilinmektedir. Enerji alımını azaltan, enerji kullanımını artıran, iştah kesici ilaçlarla kilo verimi sağlanabilmektedir. Obezitenin en etkili tedavisi ise cerrahi yöntemdir. Kilo verdiren cerrahi iki ana gruba ayrılmaktadır. İlki midenin kapasitesini küçülten ve çabuk doyma hissine yol açan Sleeve Gastrektomi, diğer ise bağırsak boyunu kısaltan ve emilim yüzeyini azaltan Gastrik Bypass yöntemleridir”.
Hastaların obezite cerrahisine uygunluğunun vücut kitle indekslerine bakılarak hesaplandığını belirten Doç. Dr. Yunus Yavuz; "18-65 yaşları arasında olan ve Vücut Kütle İndeksi (VKİ) 40 kg/m²’nin üzerindeki hastalara veya VKİ 35 kg/m²’nin üzerinde olup diyabet, koroner arter hastalığı, hipertansiyon, polikistik over ve uyku apnesi gibi yandaş hastalıkları olan kişilere cerrahi tedavi uygulanabilir”.
Sleeve gastrektomi sonrası fazla kiloların yüzde 70’inin, gastrik bypass sonrası ise yüzde 80’inin verilebildiğini belirten Doç. Dr. Yunus Yavuz; "Cerrahi sonrası Tip 2 diyabet, Kalp- Damar Hastalıkları, Hipertansiyon, uyku apnesi, yüksek kolesterol ve reflü gibi hastalıkların yanı sıra depresyon gibi hastalıklarında da iyileşmeler görülüyor”.