Afrika Kaynak: Şarkul Avsat 05.08.2024 15:11

Sudan ordusu HDK ile pazarlık mı yapıyor?

Analistler: Cenevre'ye giden yol kaçınılmaz, insani gerçekler bunu gerektiriyor.
Sudan ordusu HDK ile pazarlık mı yapıyor?

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) İsviçre'nin Cenevre kentinde yapılacak müzakereleri kabul ettiğini resmen açıklarken, Sudan ordusu müzakerelerden yana olduğunu, ancak müzakereleri ön koşullara bağladığını ve HDK’nin ‘tamamen ortadan kaldırılmasından’ önce müzakere etmeyi reddettiğini açıklayarak çelişkili tutumlar sergiledi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Suudi Arabistan ve İsviçre'nin de katılımıyla, savaşın iki tarafı arasında çatışmaların durdurulması ve insani yardımların ulaştırılması amacıyla yapılacak ikili müzakereler için 14 Ağustos tarihinin belirlendiğini duyurdu.

737891

Sudan Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ve Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) ittifakları sırasında

Girişimin başlatılmasının hemen ardından HDK Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) X platformundaki resmi sayfasında yaptığı açıklamada, girişimi memnuniyetle karşıladığını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Anthony Blinken tarafından duyurulan daveti memnuniyetle karşılıyor ve ateşkes görüşmelerine katılacağımızı duyuruyorum... ABD, Suudi Arabistan ve İsviçre'nin bu önemli müzakereleri organize etmek için gösterdikleri çabaları takdir ediyorum.”

Ordu yönetimi ise uzun süre sessiz kaldı ve konuyu Dışişleri Bakanlığı'na havale etti. Dışişleri Bakanlığı herhangi bir müzakereye katılma konusunda ön mutabakat sağladığını açıkladı, ancak bundan önce ABD hükümetiyle bir görüşme talep etti ve müzakerelerin orduyla değil, hükümetle yapılmasını şart koştu. Geçen hafta basında yer alan haberlerde ABD'nin Sudan Özel Temsilcisi Tom Perriello'nun davetin savaşan iki tarafa yönelik olduğunu yinelediği belirtilmişti.

737915

ABD'nin Sudan Özel Temsilcisi Tom Perriello

Kassala eyaletinin eski valisi Salih Ammar, Cenevre görüşmelerine gitmeyi ve ABD'nin girişimine yanıt vermeyi, karşı karşıya oldukları insani kriz karşısında ‘Sudan halkının ihtiyaç ve isteklerinin’ bir ifadesi olarak nitelendirdi. Ammar, “Durum, savaşın iki tarafının da Cenevre'ye açık yüreklilikle, dünyanın tanık olduğu ve başlarına gelenleri hak etmeyen bir halk için yakındığı Sudan halkının acılarını akıllarında tutarak gitmelerini gerektiriyor ve hatta buna zorluyor” değerlendirmesinde bulundu.

Ammar, sivil güçler adına savaşın taraflarını Cenevre'ye gitmeye çağırarak şunları söyledi: “Çünkü eğer reddederlerse ya da içlerinden biri reddederse, bunun sonuçları savaşın genişlemesi ve hatta milyonlarca yerinden edilmiş insanın yığıldığı yeni bölgelere yayılması olacaktır.”

Ammar, müzakerelerin reddedilmesi halinde ‘komşu ülkelerin sınırlarına kadar uzanması beklenen savaşın olması ve topyekûn bir yıkım durumu’ da dâhil olmak üzere büyük riskler konusunda uyardı. Ammar, tarafların müzakerelere katılmasının ‘bir umut kapısı açacağı ve savaşı kuşatacağı’ öngörüsünde bulundu.

737893

Sudan'ın güneydoğusundaki Sinca kentinden kaçan Sudanlılar, Sudan'ın doğusundaki el-Gadarif'e vardıktan sonra bir kampta dinleniyor

Geçtiğimiz hafta bir suikast girişimine hedef olan Sudan Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, hayatta kalmasının ardından müzakereler için hükümetinin ve meşruiyetinin tanınması ve orduyla birlikte savaşan silahlı hareketlerin müzakerelere dahil edilmesi gibi yeni koşullar öne sürdü.

Burhan’ın yardımcısı Yasir el-Ata, ‘herkesin kararının, Cancavidler yok edilene ya da teslim olana kadar savaşa devam etmek’ olduğunu, ordunun onların sert gücünü yok ettiğini ve ‘planın, halkın arzusunu yerine getirmek için HDK'yi ezmeye doğru ilerlediğini’ vurguladı.

Sivil Demokratik Güçler Koordinasyonu (Tekaddam) liderlerinden Buseyne Dinar, ülkeyi çevreleyen nesnel koşullara atıfta bulunarak, bunları ‘tarafları Cenevre'ye gitmeye zorlamak için yeterli bir neden’ olarak değerlendirdi. Dinar, “Müzakereleri zorlamanın ve insanları yerinden yurdundan edilmiş ve açlığın bir oldu bittiye getirildiği koşullardan kurtarmanın en uygun yolu nedir?!” diye sordu.

737890

Burhan’ın yardımcısı Yasir el-Ata

Dinar'a göre ordunun tek seçeneği kabul etmek. Zira eğer açlıkla karşı karşıya olan insanlar için endişeleniyorsa, kabul etmekten başka çaresi yok.

Dinar, ordunun ve HDK'nin Cenevre'deki varlığının, savaşın durmasına ve sivillerin korunmasına ya da en azından ‘çatışmaların insani bir şekilde durdurulmasına’ yol açacağını düşünüyor. Dinar, “Ordunun, HDK'nin ve uluslararası ve bölgesel aktörlerin Sudanlı sivillerin gözetimi altında masada bulunması, insanları açlıktan ölmekten kurtarmak ve korumak için temel adımı oluşturur. Ancak siyasi sürecin tamamlanması başka bir konudur” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın bilgisine göre Dinar'ın görüşü, geniş halk desteği bulan ve çağrılarını bir Sudan trendine dönüştüren Öğretmenler Komitesi girişimi ve Sudan Gazeteciler Sendikası girişimi başta olmak üzere, savaşa son verilmesi çağrısında bulunan birçok popüler ve sivil girişimle aynı doğrultuda.

Diğer yandan siyasi analist Muhammed Latif, ordunun Cenevre'ye gideceğine dair şüphesi olmadığını söyledi. Latif, her iki tarafın da planlanan müzakerelere katılacağına inandığını belirtti, ancak bu turdaki temsil düzeyini küçümsedi. “Ne Burhan'ın ne de Hamideti'nin müzakerelere katılmasını beklemiyorum” diyen Latif, ordunun heyetini ‘tam bir yetki ve aşılmaması gereken önceden belirlenmiş bir tavan olmadan’ belirlemesi gerektiğini ifade etti.

737892

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken

İyimserliğine rağmen bir sonraki turda kesin sonuçlar beklemediğini söyleyen Latif, “Bu, Cidde'den bu yana ilk ciddi tur. Dolayısıyla her iki taraf da nabız yoklamak ve maruz kalabileceği baskıları test etmek için çalışacak” öngörüsünde bulundu.

Latif, söz konusu müzakerelerin sonucunu Amerikalılara ve onların ‘hazırlıklarının kapsamına, müzakereler için bir belge hazırlayıp hazırlamadıklarına ve belirli bir gündem ve tema belirleyip belirlemediklerine’ bağladı. Latif sözlerini şöyle noktaladı: “Müzakereler 14 Ağustos'ta yapılacak. Ancak iki heyetin doğası ve müzakere aşamasına ilişkin anlayışları ve BM ya da ABD'nin insani operasyonları dayatma ve güvenli rotaları tanımlama konusundaki mevcut yetersizlikleri nedeniyle bir ateşkes anlaşmasına varılmasını beklemiyorum. Bir müzakere turu yapılacak, ancak bu keşif amaçlı olacak ve sonuçları, kolaylaştırıcıların ve baskı güçlerinin kabiliyetine bağlı olacak.”