
Çarşamba günü yerel saatle 15:00 (TSİ 09:00) civarında eşinin panik halindeki telefonunu aldı. Kedileriyle birlikte evlerinden dışarı çıkamadığını söylüyordu.
İşten eve koşarak geldiğinde 31 katlı binanın alevler içinde olduğunu, binadan siyah dumanların yükseldiğini gördü.
Çin'e ait kentteki itfaiyeciler, yedi gökdeleni saran ve şimdiye kadar en az 83 kişinin ölümüne yol açan yangını kontrol altına almak için yaklaşık 24 saat harcadı.
Yaklaşık 300 kişiden hâlâ haber alınamıyor. Kayıplar arasında Chung'un eşi de bulunuyor.
BBC, evde olmayan veya zamanında kaçmayı başaran birkaç kişiyle görüştü.
Bazıları Chung gibi, umutsuzluğa kapılıp, yanan binaların dışında bekliyordu.
BBC'ye konuşanların hepsi, kendilerini tehlikeye karşı uyaran bir alarm olmadığını söyledi.
45 yaşındaki Chung ve kardeşi, Çarşamba gecesi sokakta itfaiyecilere onlarca kez son durum hakkında bilgi almak için sorular sordular; ancak itfaiyeciler hiçbir bilgi veremedi.
Eşiyle sürekli birbirlerini aradıklarını, endişeli ve korkmuş olduklarını anlatıyor.
Eşi duman giderek kalınlaşırken, bayılmak üzere olduğunu söylüyordu.
Chung, Perşembe günü BBC Çince'ye yaptağı açıklamada , gözleri yaşlarla dolu bir şekilde "Muhtemelen bayılmıştır" diyor.
"Onu bir daha aramaya cesaret edemiyorum."

Chung, karısının kedileriyle birlikte yangında öldüğüne inanıyor.
Konuşmalarının üzerinden saatler geçtiği için kötü haberi almaya hazırdı.
"Çok sevdiği kedimizle birlikte aramızdan ayrıldı" diyor ve gözyaşlarına boğuluyor.
Ailede çarşamba günü işe ve okula gitmeyen tek kişi eşiydi.
Chung ailesi, on yıl önce Tai Po'daki yedi gökdelenden ilki olan Wang Cheong'a taşındı.
Chung, yangın başladığında, yaşadıkları 23. kattaki dumanın sadece 10 dakika içinde çok yoğunlaştığını, karısının çıkış yolunu bulamadığını söyüyor.
Yangının çıkış nedeni henüz bilinmiyor ancak yetkililer, yanıcı malzeme ve iskele kullanılarak yapılan tadilatların, Hong Kong'da son 60 yılın en ölümcül yangını haline gelen alevlerin yayılmasına neden olduğuna inanıyor.
Kentin zenginlerinin yaşadığı Hong Kong Adası'nın kuzeyinde 1983 yılında inşa edilen ve sübvansiyonlu konut alanı olarak kullanılan Wang Fuk Court'taki alevler 1.800 daireden oluşan sekiz binadan yedisini sardı.
2021 nüfus sayımına göre, Wang Fuk sakinlerinin yaklaşık % 40'ı 65 yaş ve üzeri.
Bu nedenle, çok sayıda sakinin mahsur kalmasından korkuluyor; çünkü yaşlılar ve hızlı bir şekilde kurtulma olasılıkları daha düşük.
40 yaşındaki Fun da annesini henüz bulamadı.
Kendisi ve ailesi, okyanus manzarası için geçen yıl taşınmışlar.
Yangın çıktığında babası ve kendisi işteydi.
Fung, komşusundan bir telefon aldı ve komşusu, Fung'un annesiyle birlikte bir tuvalette saklandıklarını söyledi.
Ancak Çarşamba gecesi yarısı iletişimi kaybettiler.
Yine de umudunu koruyor ve "Annem çıktıktan sonra bundan sonraki adımlarımızı düşünürüz" diyor.
Polislerden yardım istedi ancak polisin kendisini geri arayıp, annesinin bir şekilde kurtulmuş olma ihtimalini sorması üzerine çok öfkelendiğini söylüyor.
İtfaiyeciler, Wang Fuk Sitesi'nde çıkan yangının ardından kömürleşmiş bambu iskelenin yanından geçiyor

Yangın ancak yaklaşık 24 saat sonra kontrol altına alınabildi.
Sosyal medyada, kayıp yaşlılar, çocuklar ve evcil hayvanlarla ilgili paylaşımlar bitmek bilmiyor.
Çaresiz bir anne şunları yazıyor;
"Kızımı hâlâ bulamadım. Neredeyse 30 saat oldu ve itfaiyeden hiçbir haber yok..."
Daha sonraki bir paylaşımında ise şöyle diyordu: "Korkarım ki hiç umut yok."
Perşembe gecesi South China Morning Post gazetesine çocuğunun öldüğünü teyit etti.
Yıkım, Wang Fuk'taki yaklaşık 330 milyon Hong Kong dolarına (42,2 milyon dolar) mal olan pahalı ve tartışmalı tadilatları gözler önüne serdi.
Tadilat için her hanenin 160.000 ile 180.000 Hong Kong doları arasında ödeme yapması gerekmişti.
Birçok bölge sakini maliyeti nedeniyle projeye karşı çıksa da, hayata geçirildi.
Yetkililer, inşaat firmasının üç yöneticisini "ağır ihmal" gerekçesiyle tutukladı.
Polis, iskelede kullanılan tel örgü ve plastik örtülerin standartların altında olduğunu, pencerelerin ise kolay alev alan straforla sarıldığını söyledi.
Uzun süredir binada yaşayan büyükanne Chan, tadilatın geçen yıl başlamasından bu yana, tadilatın boyutu nedeniyle korktuğunu ve zaman zaman yanık kokusu duyduğunu söyledi.
Yangın çıktığında evde yalnız olan 72 yaşındaki kadın, Güney Kore'ye giden kızının aramasıyla yangından haberdar oldu.
Kızının kendisine kaçmasını söylemesi sayesinde hayatta kalmayı başardığını söylüyor.
82 yaşındaki Büyükanne Wu için de durum aynıydı.
Yangın çıktığında komşularıyla mahjong adı verilen popüler bir oyun oynuyordu.
Alarmla değil, kocalarının aramasıyla haberleri oldu.
Ancak Wang Cheong binası ile yangının başladığı bina arasında üç bina daha bulunduğu için oyuna devam ettiklerini söylüyor.
Daha sonra yangının binalarına ulaştığına dair ikinci bir bilgi geldi. Kadınlar hemen asansöre binip zemin kata indiler.
Yanan binaların kokusu etrafı sardığında Büyükanne Wu, kompleksteki sekiz binadan yedisinin alevler içinde olduğunu gördü. Güvende olmasına rağmen, yardımcısıyla birlikte geceyi dışarıda geçirdi.
Oğlunun onu evine götürmek istediğini söylüyor ama o reddetti.
"42 yıldır bu dairede oturuyorum" diyor.
"Oğluma gelmemesini söyledim, ben de hiçbir yere gitmeyeceğim. Burada oturup her şeyin nasıl olacağını izleyeceğim. Kalbim ancak yangın söndüğünde huzur bulacak."

Yangın Çarşamba öğleden sonra çıktı ve kısa sürede sekiz binadan yedisini sardı.
Alevler söndüğünde, bu evleri satın almak için hayatları boyunca birikimlerini harcayan birçok kişi için yeni bir mücadele başlayacak.
32 yaşındaki Kyle Ho, emekli olan anne ve babasıyla birlikte üç yıl önce siteye taşındı.
Sübvansiyonlu fiyata rağmen Wang Fu'da bir ev alabilmek için kredi almaları gerekiyordu.
Şimdi bundan sonra ne olacağını bilmiyorlar.
Hong Kong hükümeti, yerinden edilmiş ailelere 10.000 Hong Kong doları tutarında nakit yardımı ve 300 milyon Hong Kong doları tutarında yardım fonu sağlayacağını duyurdu.
Bu, Ho'yu bir nebze olsun rahatlatabilir.
"En kötü senaryo dairemizi kaybetmemiz olur" diyor.
"Ama en önemlisi hepimizin güvende olması. Diğer birçok aileden daha şanslıyız."
Böyle bir durumda, bu evleri satın almak için hayatları boyunca birikimlerini harcayan birçok kişi için yeni bir mücadele başlıyor.
Chung gibileri için bekleyiş sürüyor, çünkü yetkililer hala insanların sağ kurtulması ihtimalini göz ardı etmiyor.
Perşembe günü daha önce "Pes etmedik" demişlerdi.
Chung da karısını bulmaya kararlı.
"Onu çıkartmak istiyorum, ister sağ, ister ölmüş olsun."