Dünya Kaynak: BBC 28.11.2025 14:14

Putin, Ukrayna'dan toprak taleplerini yineledi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ABD'li yetkililerle Moskova'da yapılacak görüşme öncesinde, ancak Ukrayna birlikleri Moskova'nın hak iddia ettiği topraklardan çekilirse silah bırakacaklarını açıkladı.
Putin, Ukrayna'dan toprak taleplerini yineledi

Uzun zamandır Putin, Ukrayna'da Rusya'nın işgalle ele geçirdiği toprakların yasal olarak tanınması için bastırıyor.

Bunlar arasında Rusya'nın 2014'te yasadışı olarak ilhak ettiği Kırım yarımadası ve şu anda büyük bölümü işgal altında olan, Luhansk ve Donetsk'ten oluşan Donbas da yer alıyor.

Kiev, Donbas'ın halen elinde tuttuğu kısımlarını Rusya'ya bırakmayı reddediyor.

Kırgızistan ziyareti sırasında gazetecilere konuşan Putin, "Geri çekilmezlerse, bunu silah zoruyla başaracağız" dedi.

Putin'in 27 Kasım Perşembe günkü konuşması, savaşı sona erdirmeyi amaçlayan barış planına ilişkin ABD ve Ukrayna arasındaki görüşmelerin ardından bir ilk.

Ukrayna'nın barış planında ABD ile "ortak bir anlayışa" ulaştığı açıklanmıştı.

Barış planı, geçen hafta Washington'ın Kiev'e sunduğu 28 maddelik planı temel alıyor.

Amerikalı ve Ukraynalı yetkililer hafta sonu Cenevre'de yapılan görüşmelerde plan üzerinde görüşmeler yapmıştı.

ABD Başkanı Donald Trump sosyal medyada yaptığı açıklamada orijinal plan üzerinde "her iki tarafın katkılarıyla, ince ayar yapıldığını" belirtti.

Ağırlıklı olarak Moskova'nın talepleri doğrultusunda hazırlanan plan daha sonra revize edildi. Ancak planın, Ukrayna için güvenlik garantilerinin yanı sıra Moskova ile Kiev arasındaki en büyük anlaşmazlık noktası olan işgal altındaki topraklar konusuna değinmediği belirtiliyor.

Putin, yeni taslak planın Rusya'ya gösterildiğini ve bunun savaşı sona erdirmek için gelecekte yapılacak bir anlaşmanın "temeli" olabileceğini söyledi.

Bununla birlikte, bazı noktaların tartışılması gerektiğini kaydetti.

Putin, Kırım ve Donbas'ın yasal olarak olmasa da fiilen Rusya'nın kontrolü altında olduğunun kabul edilmesi ihtimali sorulduğunda ise şunları söyledi: "Amerikalı mevkidaşlarımızla yaptığımız görüşmelerin konusu bu."

Avrupalı liderlerin Rusya'nın önümüzdeki on yıllar içinde Avrupa kıtasına saldırabileceği yönündeki uyarılarını da reddeden Putin, "Bu bize gerçekten gülünç geliyor" dedi.

26 Kasım'da Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen Rusya'yı İkinci Dünya Savaşı sonrası zihniyetini sürdürmekle ve Avrupa kıtasını egemen ulusların "parçalanabileceği" bir "nüfuz alanı" olarak görmekle suçladı.

ABD heyeti Moskova'ya gidiyor

Putin, Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un da aralarında bulunduğu bir ABD heyetinin önümüzdeki haftanın ilk yarısında Moskova'da olmasının beklendiğini doğruladı. ABD Başkanı Donald Trump gazetecilere yaptığı açıklamada Witkoff'a Moskova'da damadı Jared Kushner'in de katılabileceğini söyledi.

Bu arada Ukrayna Devlet Başkanının üst düzey yardımcısı Andriy Yermak, ABD Kara Kuvvetleri Bakanı Dan Driscoll'un hafta içinde Kiev'i ziyaret edeceğini söyledi.

Güvenlik garantileri Moskova ve Kiev arasındaki anlaşmazlıklardan sadece biri. Zelenskiy 24 Kasım'da barışı engelleyen "asıl sorunun" Putin'in Rusya'nın ele geçirdiği toprakların tanınması olduğunu belirtti.

Moskova Ukrayna'nın Donetsk ve Luhansk'tan oluşan Donbas bölgesinden tamamen çekilmesini istiyor. Rus güçleri aynı zamanda Kırım ve Herson ile Zaporijya bölgelerinin büyük kısmında hakim.

Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy, "hassas noktaları" görüşmek için Trump ile görüşmeye hazır olduğunu ve ay sonuna dek bir görüşme yapmayı umduğunu belirtti.

Beyaz Saray henüz ikili görüşme konusunda açıklama yapmazken, Trump sosyal medyada Zelenskiy ve Putin ile "yakında, ama sadece savaşı sona erdirmeye yönelik anlaşma son aşamalarındayken" görüşmek istediğini belirtti.

Avrupalı liderler temkinli

Beyaz Saray'ın görece iyimser tavrına karşın, Avrupalı liderler neredeyse dört yıldır süren savaşın ardından bir barış anlaşmasına varılacağından şüpheli görünüyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ateşkes için "Rusya'da bir irade görmediğini" belirtirken, İngiltere "gidilmesi gereken uzun ve zorlu bir yol" olduğunu vurguladı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna'da barış için 28 maddelik planı 23 Kasım'da Cenevre'de masaya geldi.

Ukrayna ve Avrupalı yetkililer bu taslağın üzerinden geçerek bazı değişiklikler yaptı.

Bunun ardından konuşan Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy, değişiklikleri memnuniyetle karşıladığını söyledi.

Zelenskiy "Şimdi savaşı sona erdirmek için gerekli adımlar gerçekleşebilir hale geldi. Çok sayıda doğru unsur bu çerçeveye eklendi" dedi.

Ukrayna'nın Avrupalı müttefiklerinin, planın Rusya'nın savaşta elde etmeyi amaçladığı hedefler doğrultusundaki maddelerini reddeden, yeni bir versiyon oluşturdukları anlaşılıyor.

İngiltere, Fransa ve Almanya'nın kaleme aldığı belirtilen yeni taslakta, Rusya'nın elindeki toprakların tanınması reddediliyor, Ukrayna ordusu genişliyor ve ülkenin NATO'ya katılmasına açık kapı bırakılıyor.

Rusya'nın toprak taleplerine yer vererek hazırlanan "Ukrayna barış planı" Atlantik Okyanusu'nun iki yakası arasındaki ilişkilerde derin bir güven bunalımına yol açmış durumda.

Avrupalı siyasetçiler, Trump yönetimini, Avrupa'nın güvenlik endişelerini yok saymakla suçluyor.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt ise Trump yönetiminin, barış planının oluşturulmasında Kremlin yanlısı davranmadığında ısrar etti.

Leavitt "Amerika Birleşik Devletleri'nin bu savaşı sona erdirmek için her iki tarafla eşit bir şekilde temas etmediği fikri tamamen bir yanılgı" dedi.

Cenevre'deki görüşmelerin başlangıcında, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Trump'ın savunduğu 28 maddelik planın bazı unsurlarının Moskova'nın uzun süredir dile getirdiği taleplerle uyumlu gibi görünmesi nedeniyle, taslağın Kremlin tarafından yazıldığı iddialarını reddetmek zorunda kalmıştı.

Rubio Cenevre'deki görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında ise "Bu süreçte muhtemelen şimdiye kadarki en verimli ve anlamlı toplantıyı gerçekleştirdik" ifadelerini kullandı.

Rusya ile Ukrayna arasındaki temel ayrılık noktası toprak bütünlüğü konusunda yoğunlaşıyor.

Zelensky, Moskova'nın saldırganlığı karşılığında zorla ele geçirdiği topraklarla ödüllendirilmemesi gerektiğini ve bunun tehlikeli bir emsal oluşturacağını dile getiriyor.

Planda neler var?

Basına yansıyan haberlere göre planın son hali şöyle:

- Ukrayna ordusu 800 bin personelle sınırlandırılacak. İlk teklifte bu 600 bindi.

- Ukrayna NATO ülkelerinin tamamı onay verirse üye olabilecek. Şu anda tüm ülkeler bunu desteklemiyor. Planın ilk halinde Kiev için NATO üyeliği bir seçenek olmaktan çıkarılacaktı.

- NATO Ukrayna'da "kalıcı" asker bulundurmayacak. İlk taslakta Ukrayna'da hiçbir NATO askeri bulunamayacağı yer alıyordu.

- ABD, Rusya'nın saldırı ihtimaline karşı NATO'nun 5. maddesine benzer bir güvenceyi Ukrayna'ya verebilecek. Bu, Ukrayna'ya yapılan saldırıların tüm NATO'ya yapılmış kabul edileceği anlamına geliyor. İlk taslakta böyle bir güvence yoktu.

- Ukrayna kaybettiği toprakları askeri yollarla almamayı vadedecek. Bunun yerine müzakerelerle geri almayı deneyecek. İlk taslakta Kırım, Luhansk ve Donetsk bölgelerinin "defakto Rus toprağı" olarak kabul edilmesi yer alıyordu.

Ukrayna topraklarının yaklaşık beşte birini kontrol eden ve ilerlemeye devam eden Rus güçleri, kış yaklaşırken Ukrayna'nın enerji altyapısına sık sık saldırılar düzenliyor.

Kremlin 2022 yılında Ukrayna'nın dört bölgesini (Donetsk, Lugansk, Zaporijya ve Herson) tam kontrole sahip olmamasına rağmen ilhak etti.

Rusya ayrıca 2014 yılında Kırım yarımadasını Ukrayna'dan ilhak etti.

Putin uzun zamandır Kiev'den ABD liderliğindeki NATO ittifakına katılma planlarından vazgeçmesini ve Moskova'nın Rusya'nın bir parçası olduğunu iddia ettiği dört vilayetten askerlerini çekmesini talep ediyor.

Ukrayna bu talepleri kabul etmeyeceğini söylüyor.