Kanser adını sıklıkla duymaya başladığımız, bir çok kaynakta çağımızın vebası şeklinde lanse edilen milyonlarca türü bulunan bir hastalık. İstatistikler hem dünyada hem de ülkemizde malesef yüz güldürmüyor. Dünyada her yıl 14 milyon kişinin yakalandığı ve 8,2 milyon kişinin ölümüne sebep olan kanser; her geçen gün hayatımızın içine daha çok giriyor.
TÜİK ölüm nedeni istatistikleri incelendiğinde; kanser tüm ölümlerin yaklaşık yüzde 20 civarını oluştururuyor. Kanser, 2015 yılı içerisinde 49 bin 946 erkek, 27 bin 22 kadının ölümüne neden oldu. Erkeklerde 20 bin 388 kişi ile gırtlak, soluk borusu, bronş ve akciğerin kötü huylu tümörü en fazla ölüme sebep olurken, kadınlarda ise meme kanseri 3 bin 853 kişi ile en yüksek sayıda ölüme sebebiyet verdi.
Yrd. Doç. Dr. Gamze Şenbursa, kanserin teşhis ve tedavi yöntemleri hakkında şu bilgileri verdi:
KANSER NEDİR?
"Vücudumuz milyonlarca hücreden oluşmaktadır. Kas ve sinir hücreleri hariç her hücrenin belirli sayıda bölünebilme özelliği vardır. Sağlıklı her hücre nerede, ne zaman ve ne kadar bölüneceğini kodlaması sayesinde bilir. Bu bölünme vücudun kontrolü altındadır. Bu kontrol sistemi sayesinde anormal çoğalma ve büyümeler engellenerek vücudun dengede kalması sağlanır.
Fakat kanserli hücre kontrol dışı bölünerek bu özelliğini kaybetmiş hücredir. Kontrolden çıkan hücreler birleşerek tümörleri oluşturur. Bu nedenle kanser genel anlamıyla kontrolsüz hücre bölünmesi ile meydana gelen hastalıkların tümüne verilen isimdir. Son derece hızlı çoğalır ve sınırlandırılamaz.
KANSER BELİRTİLERİ NELERDİR
Kanserin meydana geldiği doku ve organa bağlı olarak belirtileri farklı olabilir.
Kanserin belirtilerini bilmek hastalığın erken teşhisi açısından önemlidir, ancak bu belirtilerin birine veya daha fazlasına sahip olmak kişinin kanser olduğu anlamına da gelmez.
Açıklanamayan kilo kaybı: Birçok kanserin; özellikle mide, pankreas, yemek borusu (ösefagus) kanseri ve akciğer kanseri gibi; ilk belirtisi açıklanamayan kilo kaybıdır.
Ateş: Kanserde sıklıkla görülür fakat genelde ileri evre kanserler ile birliktedir. Kan kanseri ve lenf bezi tümörlerinde ise başlangıç belirtisi olarak ortaya çıkabilir.
Halsizlik: Kan kanseri veya kansızlığa neden olabilen mide veya kalın bağırsak kanseri gibi kanserlerde erken ortaya çıkabilir. Halsizlik kanserin seyrini tahmin etme konusunda önemli bir bulgudur.
Ağrı: Kemik veya testis tümörlerinde ilk belirti olabilir ama genelde ileri evre kanserlerin bir belirtisidir.
Memede veya vücutta hissedilen kitleler: Özellikle meme, testis, lenf bezi veya yumuşak doku tümörleri cilt altında bir yumru veya şişlik ile hissedilebilir.
Cilt değişiklikleri: Cilt tümörleri haricinde iç organ tümörlerinde de görülebilir. Bazı kanserlerde sarılık, ciltte koyulaşma veya ciltte kızarıklık görülebilir.
Kanama: Olağan dışı kanama birçok kanserde erken veya geç dönemde ortaya çıkabilir. Balgamda kan görülmesi akciğer, dışkıda kan görülmesi kalın bağırsak, idrarda kan görülmesi idrar torbası (mesane), zamansız vajinal kanama ise rahim veya rahim ağzı (serviks) kanserinin belirtisi olabilir.
Dışkılama veya idrar yapma alışkanlığında değişiklik: Uzun süreli kabızlık, ishal veya dışkı boyutunda değişiklik kalın bağırsak kanserinin ilk belirtisi olabilir. İdrar yaparken sancı, idrarda kan görülmesi veya idrar yapma sıklığının değişmesi prostat veya idrar torbası (mesane) kanserinin ilk belirtileri olabilir.
Öksürük ve horlama: İnatçı ve geçmeyen öksürük akciğer kanserinin horlama ise gırtlak (larinks) kanserinin ilk belirtileri olabilir.
Kanserin Nedenleri
Genetik yatkınlık
Çevre Kirliliği
Egzoz dumanı
Sular
Tarım ilaçları
Radyasyon
Beslenme
Dengesiz beslenme
Obezite
Gıda katkı maddeleri
Tarımda kullanılan hormon ve tarım ilaçları
Aşırı şeker tüketimi
Mevsimi dışında sebze meyve tüketimi
Sigara
Bazı virüs ve mantarlar
Maruz kalınan kimyasal maddeler
Kozmetik
Gıdalarla alınan kimyasallar
Kumaş boyaları
KANSER VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ
Kanser, vücutta yıkıma yol açan bir hastalıktır. Kanserli hücreler sınırsız çoğalabilmek için vücudun tüm enerjisini emerler.
Aslında vücudumuz kanser tanısı alalım ya da almayalım her gün kanser ile mücadele ediyor. Yabancı bir hücreyi tanıyıp onu yok ediyor. Bu döngüyü de bağışıklık sistemi sayesinde gerçekleştiriyor. Kanserli hücreyi tanıyan sistem onu yakalayıp içerisindeki öldürücü hücrelerle (makrofaj) ortadan kaldırır.
REFLEKS TERAPİ
Uzun süreli stres, vücutta başta adrenalin ve kortikosteroid gibi strese yanıt hormonlarını arttırarak bağışıklık sisteminin baskılanmasına, vücudun kendisini savunma ve kanser ile savaşma yeteneğinde azalmaya neden olmaktadır. Bir çok gelişmiş kanser merkezlerinde kemoterapi ve radyoterapi ile birlikte stres azaltılmasına yönelik program ve tedaviler uygulamakta, hastaların daha rahat ortamda tedavi olmaları sağlanmaktadır.
Refleks Terapi yöntemi tamamlayıcı doğu tıbbı uygulamalarından biridir. Tekniğin içeriğinde 15’ten fazla organ, hormon, sinir sistemi ve beyini içine alan harita bulunur. Bu sistemde önemli olan vücudun kaybolan dengesini tekrar kazanmasını sağlamaktır. Hastalıkların ortaya çıkışı zaten bu dengenin bozulmaya başlaması ile olur. Evrende olduğu gibi insan bedeninde de mükemmel bir denge vardır ve genel olarak duygusal travmalar sonucu bozulup hastalıklara yol açar. Kanser hastalığı içinde aslında benzer durumlar söz konusudur. Bu terapi yöntemi ile bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ve yapılan tedavilerin yan etkilerinin uzaklaştırılması hedeflenmektedir. Ağırlıklı olarak dalak, lenfler ve bağırsaklar odak alınarak yapılan çalışmalar kişiye özel olarak planlanır. Bulantı, kusma, yorgunluk, halsizlik, iştahsızlık, ishal / kabızlık, cilt problemleri, kas ve eklemlerde ağrı, uykusuzluk gibi semptomlar azaltılır.”