Aynı zamanda gazeteci olan Özlem Ertan, ilk romanı "Âşık Kadınlar
Denizhanesi"nde İstanbul Boğazı'nda fantastik bir dünya kuruyor. Geçmişle
günümüzü, tanrılarla esirlerini harmanlayan bu denizhanenin
semalarında martı olup uçuyor...
"Ama yapamadım işte, her zamanki gibi lanet olası korkaklığımın duvarına tosladı duygularım. Sadece aşkını değil, hiç kimse bilmiyordu kalbimden neler geçtiğini. Bir tek bulutlar, yağmur damlaları, rüzgârlar, güneş ve gökyüzü... Tabii bir de martıya dönüşmeden önce varlığından bile haberdar olmadığım Tanrı Boros...”
İstanbul’da yaşayanların her gün mutlaka bir kez gelip geçtiği, iki kıtayı birbirine bağlayan o muhteşem boğazın, farklı bir dünyaya beşiklik edebileceği hiç aklınıza geldi mi?
Özlem Ertan ilk romanı "Âşık Kadınlar Denizhanesi”nde, boğazın serin sularını farklı bir dünyaya akıtıyor. Her biri, bir başka aşkın acısını çeken sayısız kadın yaşıyor bu farklı dünyada.
Güneş yerini yavaş yavaş Ay’a bıraktığında, el ayak çekildiğinde ve artık vapurların düdükleri ötmez olduğunda uyanıyor Âşık Kadınlar Denizhanesi... Özlem Ertan’ın İstanbul’un dününü, bugününü ve efsanelerini harmanladığı romanı "Âşık Kadınlar Denizhanesi”, birçok kadının hikâyesini anlatıyor. Bunların arasında Hera’nın zulmünden kaçan da var, sevdiğiyle kaçıp babası tarafından öldürülen ya da Tanrı Boros’a ilk karşı çıkan Lilith de.
Hikâye, soğuk bir kış günü, vapur güvertesinde, buz gibi havaya rağmen aşkını ve acısını, bulutlara, yağmura anlatan kahramanımızın, zalim Tanrı Boros’un hışmına uğramasıyla başlıyor. Neye uğradığını anlamadan bir martı grubu tarafından sarılıyor etrafı ve ayakları yerden kesiliyor. Derken, kendini bir martıya dönüşmüş olarak buluyor. Tek suçuysa duygularını, sevdiğine açıklayamamak ve bir de sürekli yağmurlara, rüzgârlara derdini anlatırken, zalim Tanrı Boros’u kızdırmak. Güvensizliğinin cezasını martı olarak ödeyen âşık kadın kahramanımız, (adını hiç öğrenemiyoruz) kendini bir anda hiç bilmediği sürprizlerle dolu bir dünyanın içinde buluyor.
Türkiye’de çok görünür ve popüler olmasa da (Dünyadaki fantastik edebiyat düşünüldüğünde) fantastik edebiyatın hatırı sayılır yazarları ve bir okur kitlesi var. Aynı zamanda gazeteci olan Özlem Ertan da bu dünyaya ilk adımını attı. Özlem Ertan, akıcı dili ve okurda merak uyandıran ilginç kurgusuyla sadece fantastik tutkunlarının değil, tüm edebiyat meraklılarının ilgisini hak ediyor. Güncel göndermeler de içeren "Âşık Kadınlar Denizhanesi”, kadın romanlarından hoşlananların da mutlaka okuması gereken bir kitap.