Çevre ve Doğa 05.11.2021 06:50

İklim krizi engelli insanları nasıl etkiliyor?

İsrail Ulusal Altyapı, Enerji ve Su Kaynakları Bakanı Karine Elharrar, Pazartesi günü tekerlekli sandalyesine erişim imkanı sağlanmadığı için Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Konferansı'na (COP26) katılamamıştı.
İklim krizi engelli insanları nasıl etkiliyor?
BM İnsan Hakları Konseyi engelli insanların "acil afet durumlarından en kötü etkilenen" gruplar arasında olduğunu açıkladı. Birçok engelli insan ise kendilerini iklim krizi konusundaki tartışmalardan dışlanmış hissediyor.

Konsey'e göre iklim krizi nedeniyle orman yangınları ve seller gibi afetler artacak.

Peki engelli insanlar iklim krizinden neden bu kadar kötü etkileniyor ve bu konuda ne yapılmalı?

Sıcak çarpması ve vücudun maruz kaldığı su kaybı

2018 yılı Temmuz ayında Kanada'nın Montreal şehrinde bir sıcak hava dalgası sıcaklıkların günlerce 35,5 dereceye çıkmasına sebep olmuştu. Hastaneler hava sıcaklığından olumsuz etkilenen insanlarla dolup taşmış ve 61 kişi ölmüştü. Ölenlerin dörtte biri, şizofreni hastasıydı.

Montreal'deki McGill Üniversitesi'nde insan hakları, engellilik ve iklim krizi üzerine çalışan Profesör Sébastian Jodoin bu oranın engelli insanların ülke nüfusundaki oranının beş katı olduğunu söyledi.

Şizofreni hastası birçok kişi tedavi amaçlı antipsikotik ilaçlar kullanıyor. Bu ilaçlar insanların sıcak havalara karşı direncini düşürüp sıcak çarpması ve vücudun su kaybına maruz kalması riskini yükseltebiliyor. Bu da ölümcül olabiliyor.

Prof. Jodoin bu tür vakaların genelde yetkili kurumlar ve risk altındaki insanlar arasındaki iletişimsizlikten kaynaklandığını söylüyor:

"Şizofreni hastalarının etrafında daha az sayıda insan oluyor ve daha fakir oluyorlar. Engelli insanların da iklim krizinin etkilerine karşı daha savunmasız olmalarının başlıca sebepleri bunlar."

İklim krizi, havanın ısınmasına ve kuraklığa sebep oluyor, böylece sıcak hava dalgaları ve orman yangınları artıyor. Atmosferin ısınması aynı zamanda aşırı yağış ve sellere de neden olabiliyor.

Prof. Jodoin'e göre Montreal'de olanlar sadece başlangıç.

Elektrik kesintileri

2019 yılında ABD'nin California eyaletinde çıkan orman yangınlarını durdurmak için enerji şirketleri eyalet boyunca elektriği kesme kararı aldı.

Kesinti yüzünden Santa Ros'da yaşayan ve kronik akciğer hastası olan Gerald Niimi'nin solunum cihazı çalışmadı.

Şehirde çalışan bir solunum cihazı arayan ancak bulamayan Niimi iki gün sonra hayatını kaybetti.



Enerji şirketi Pasifik Gaz & Elektrik olaydan sonra çeşitli hastalıkları olan yüzlerce müşterisine kesinti olacağını bildirmeyi ihmal ettiğini açıkladı.

Orman yangınları sırasında aynı zamanda birçok engelli kişi evlerinden kaçmakta zorlandı. Kaçmayı başaranlarsa afet toplanma alanlarının engelli erişimine uygun olmadığını söyledi.

Seller ve şişme botlar

Bu yıl Almanya'da birçok kişiye göre iklim krizinden dolayı meydana gelen sel felaketi sırasında ülkenin batısındaki Sinzig kasabasındaki bir bakımevinden zamanında çıkamayan 12 engelli kişi hayatını kaybetmişti.

Bristol Üniversitesi'nde iklim üzerine çalışan ve spinal müsküler atrofi (SMA) hastalığı olan Dr. Charles Williams, bu tür doğal afetlerden kaçış konusunda, "Tekerlekli sandalye kullanan birisi olarak benim şişme bota binmem mümkün değil" dedi.

2005'te ABD'de ciddi sellere sebep olan Katrina Kasırgası sırasında da benzer vakalar ortaya çıkmıştı. ABD'nin Ulusal Engellilik Konseyi'nin bir raporuna göre engelli insanlara afetten kaçış desteği verilmedi. Tahliye otobüslerine tekerlekli sandalyeyle binmek mümkün değildi, afet toplanma merkezlerinde engelli erişimi yoktu, görme ve işitme engelli insanlar güvenlik bilgilerine erişemedi.

Dünya Meteoroloji Örgütü'ne göre son 50 yılda iklim felaketlerinin sayısı beş katına çıktı. Bu durumda engelli insanlara daha çok destek olabilmek için ne yapılmalı?

Engelli insanların sosyal hakları için çalışan Disabled People Against Cuts (DPAC) grubundan Andy Greene, engelli insanların iklim kriziyle mücadele süreçlerine daha fazla dahil edilmesi gerektiğini söyledi.



Andy Greene

Greene'e göre devletler mevzuat değişiklikleri yapılırken engelli insanları yeterince düşünmüyor ve buna İngiltere'de plastik pipet satış ve dağıtım yasağının engelli insanlar üzerindeki olumsuz etkilerini örnek gösteriyor.

İngiliz çevreci ve belgesel yapımcısı David Attenborough'nun plastik yiyecek ve içecek atıklarının denizleri ne denli kirlettiğini gösteren belgeseli kamuoyu arasında tartışmalara sebep olduktan sonra tek kullanımlık plastik pipet satışı ve dağıtımı yasaklanmıştı.

Çeşitli hastalıklar veya engellerden dolayı pipete ihtiyaç duyanlar yasaktan muaf olsa da Green bunun yeterli olmadığı ve birçok engelli kişinin her daim pipete erişimi olması gerektiğini söylüyor.



Alternatif olarak üretilen metal ya da makarnadan yapılan pipetler çok sert olduğu için olası bir kazada tehlikeli olabilir. Kağıt pipetler ise çok yumuşak olduğu için kullanması zor. Esnek plastik pipetler özellikle elinde bardak taşıyamayan insanlar için çok önemli.

"Getirilen yasağın iklim krizi üzerindeki etkisi çok az ama pipet kullanmak zorunda olan engelli insanların hayatında çok büyük bir etkisi var. Üstelik pipet kullanan engelli insan sayısı çok az" diyor Greene.

Bu tür ayrımcılığı tanımlamak için "eco-ableism (çevresel ayrımcılık)" kavramı kullanılıyor.

Bu kavram, yetkililerin ve aktivistlerin çevreyle ilgili kararlar verirken engelli insanların hayatını zorlaştırdığı düşüncesine dayanıyor. Buna engellilerin kullandığı arabaların park alanlarını kaldırmak örneği verilebilir.

Bundan sonra ne olacak?

COP26 İklim Zirvesi'nde bazı etkinlikler engellilik ve iklim krizi konusunu ele alacak. İklim değişimine karşı dirençli şehirler ve erişilebilir tasarım, ve iklim krizinin engelli insanların sağlığı üzerindeki etkileri bu etkinliklerden bazıları.

Profesör Jodoin dünyadaki birçok devletin "engelli insanların özel ihtiyaçlarını" düşünmediğini, ancak COP26'yı "engelli haklarını ilerletmek için bir fırsat" olarak gördüğünü söyledi.

Dr. Williams'a göre iklim kriziyle mücadelede ümitli olabiliriz:

"Şimdiye kadar motivasyon eksikliği yüzünden hem bireysel hem de siyasi düzeyde harekete geçilmedi. 10 yıldır büyük bir değişim var ve bunun devam etmesi gerekiyor."