Dünya Kaynak: BBC 01.12.2024 16:13

HTŞ ilerliyor, Rusya hava saldırıları düzenliyor

Suriye'nin ikinci büyük kenti Halep'te ordu birliklerinin geri çekilmesi ve kentin "büyük kısmının" muhalif güçlerin kontrolüne geçmesi ardından, Devlet Başkanı Beşar Esad'ın müttefiki Rusya'nın İdlib'e de hava saldırıları düzenlediği bildirildi.
HTŞ ilerliyor, Rusya hava saldırıları düzenliyor

İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Rusya'nın Halep'in güneyindeki İdlib'e Pazar sabahı hava saldırıları düzenlediğini ve en az bir kişinin öldüğünü açıkladı.

Rusya uzun zamandır Suriye hükümetinin önemli bir destekçisi ve hava kuvvetleri 2015 yılında Esad'ı desteklemek üzere başlattığı operasyonla savaşı önemli ölçüde lehine çevirmişti.

Suriye'nin kuzeyinde hükümet güçleri ile muhalif cihatçı grup Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) ve ona bağlı gruplar arasında son yılların en şiddetli çatışmaları yaşanıyor.

SOHR daha önce yaptığı bir açıklamada Rusya'nın İdlib ve Hama'nın kırsal bölgelerini vurduğunu ve buralarda muhaliflerin saldırısına öncülük eden Hayat Tahrir eş-Şam adlı grubun “yakın zamanda kontrolü ele geçirdiğini” belirtmişti.

SOHR ayrıca, hükümetin Hama kırsalındaki köylerin etrafına savunma hattı çekmek için “büyük takviyeler” gönderdiğini kaydetti.

İdlib ve Hama, Halep'in güneyinde yer alıyor. Muhalif güçler kuzeybatıdaki İdlib kenti ve çevresindeki vilayetin büyük bölümünü kontrol altında tutuyor.

Suriye ordusu, Cumartesi günü isyancıların ülkenin ikinci büyük kenti olan Halep'in “büyük kısmına” girdiklerini kabul etti ve karşı saldırı hazırlıkları için kentten "geçici olarak birliklerini çektiğini" duyurdu.

Aynı gün açıklama yapan Devlet Başkanı Esad, “[Suriye'nin] istikrarını ve toprak bütünlüğünü tüm teröristlere ve destekçilerine karşı savunma” sözü verdi.

Ofisinden yapılan açıklamaya göre Esad, “[Ülke] müttefiklerinin ve dostlarının yardımıyla, terör saldırıları ne kadar yoğun olursa olsun onları yenme ve ortadan kaldırma gücüne sahiptir” dedi.

halep-1

Suriye'nin kuzeyinde silahlı muhalif güçlerin Halep'in büyük kısmını ele gçirdiği bildiriliyor

İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Rusya'nın 2016'dan bu yana ilk kez Cumartesi gecesi Halep'in bazı bölgelerine hava saldırıları düzenlediğini belirtti.

SOHR'a göre, saldırıların başladığı 27 Kasım Çarşamba gününden bu yana aralarında en az 20 sivilin de bulunduğu 300'den fazla kişi öldü.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi Pazar günü Şam'ı ziyaret ederek saldırıyı görüşecek. Telegram hesabından açıklama yapan Arakçi, "Suriye hükümetini ve ordusunu kararlı bir şekilde destekliyoruz” dedi.

Suriye'de 2011'de başlayan iç savaş nedeniyle devam eden çatışmalar 2020'de varılan ateşkesten bu yana büyük ölçüde durmuştu. Ancak kuzeybatıdaki İdlib kenti ve çevresindeki vilayetin büyük bölümü HTŞ başta olmak üzere silahlı muhalif grupların kontrolünde.

İdlib'e 55 km uzaklıkta olan Halep ise 2016'da hükümet güçlerinin eline geçene kadar muhaliflerin kalesi durumundaydı.

halep-5

HTŞ ve müttefiklerinin Halep’e girdiği haberleri gelirken, şehirden dumanlar yükseliyor

SOHR, silahlı muhaliflerin Cumartesi sabahı önemli bir direnişle karşılaşmadan Halep'in "büyük kısmını" ele geçirdiğini söylemişti.

BBC'ye konuşan bir sözcü, "Suriye rejim güçleri çekilirken çatışma olmadığını" ifade etti ve "Belediye binası, polis karakolları, istihbarat ofisleri - hepsi boş. Bu daha önce hiç olmamıştı" dedi.

Savaşçılarını şehrin içindeki araçlarda gösteren bir görüntü, HTŞ’ye bağlı bir kanalda yayınlandı. BBC Doğrulama Servisi, bu görüntülerin şehrin batısındaki dış mahallelerde çekildiğini tespit etti.

Böylece muhalif güçler, 2016’da şehirden çıkarılmalarından beri ilk kez Halep’e girmiş oldu.

halep-4

Çatışmalar nasıl başladı?

27 Kasım Çarşamba günü başlayan çatışmaların ardından Rusya ve Suriye hava kuvvetleri, HTŞ liderliğindeki güçlerin Suriye'nin kuzeyindeki mevzilerine saldırılar düzenledi.

Saldırılar, bu grupların Suriye devletinin kontrolündeki Halep'in kuzeybatısında bazı köy ve kasabaların kontrolünü ele geçirmesinin ardından yapıldı.

Ankara kaynakları ise Suriye ordusunun bölgeye saldırılarının son dönemde arttığını, "Suriyeli muhalif grupların" buna yanıt olarak Halep istikametinde sınırlı bir operasyon başlattığını söyledi.

İstihbarat kaynakları, sınırlı planlanan bu operasyonun, "rejim unsurlarının bulundukları bölgelerden kaçmaya başlamaları ile genişlediğini" ifade etti.

HTŞ liderliğindeki güçler de son haftalarda Rus ve Suriye hava kuvvetlerinin güney İdlib'deki sivillere yönelik artan saldırılarına yanıt verdiklerini söyledi.

HTŞ, kendi mevzilerinin yakınına asker yığan Suriye ordusunun olası bir saldırısını önlemeyi amaçladığını da belirtti.

Suriye ordusunun konuyla ilgili açıklamasında, "geniş bir cephede büyük bir saldırı" başlatan "teröristlerin" ağır kayıplar verdiği belirtildi.

Suriye ordusu toprak kazanmak ve çatışmayı bastırmak için Rusya ve ismi açıklanmayan "dost güçlerle" işbirliği yaptığını söyledi.

halep-3

Esad'a muhalif isyancıların Halep'in merkezine ulaştıklarını söylemesinin ardından Suriyeli muhalifler Halep'in merkezindeki Saadallah El Cabiri Meydanı'nda toplandı 

Hangi gruplar çatışıyor?

SOHR, eylemlerin muhalif ve cihatçı el-Fatah el-Mubin grubu tarafından başlatılan "Saldırıyı Püskürtme Operasyonu"nun bir parçası olduğunu söyledi.

BBC İzleme Servisi'ne göre el-Fatah el-Mubin, el-Kaide bağlantılı HTŞ, Türkiye'nin desteklediği Ulusal Özgürleştirme Cephesi ve Ceyşül Izza gruplarından oluşuyor.

Esad karşıtı gruplar Şam yönetimini, bölgede 7 Ekim'den bu yana devam eden çatışma ortamından faydalanarak Türkiye sınırı yakınında muhaliflerin kontrol ettiği yerleri ele geçirmeye çalışmakla suçluyor.

HTŞ, İdlib'in büyük bir bölümüyle komşu Halep, Lazkiye ve Hama illerinde küçük alanları kontrol ediyor.

Nereleri ele geçirdiler?

SOHR'ye göre muahlifler Halep havaalanını ve civardaki düzinelerce kasabayı kontrol altına aldı ve gece sokağa çıkma yasağı ilan etti.

SOHR ayrıca isyancı savaşçıların Halep'in güneyinde, Suriye'nin dördüncü büyük kenti Hama yakınlarındaki kırsal kesimde birkaç kasabaya girdiğini ve Suriye ordusunun geri çekildiğini söyledi.

Ancak Suriye devlet medyasına konuşan bir askeri kaynak bu iddiayı yalanladı.

Suriye ordusu, isyancıların “Halep ve İdlib cephelerinde birden fazla eksenden geniş bir saldırı” başlattığını ve çatışmaların “100 kilometreyi aşan bir şeritte” gerçekleştiğini söyledi.

SOHR, 27 Kasım'daki saldırılarda Esad'a karşı savaşan grupların Halep'in yakınındaki bazı kasabalarda kontrolü ele geçirdiğini ve Halep'in doğusunda Hizbullah savaşçılarının konuşlandığı Nayrab askeri havalimanına da saldırı düzenlendiğini duyurmuştu.

28 Kasım'da ise bu gruplar Halep ile başkent Şam arasındaki M5 otoyolunu kesti ve M5 ile M4 otoyolu arasında, başkenti Lazkiye'ye ve Halep’e bağlayan kavşağın kontrolünü ele geçirdi.

SOHR 29 Kasım'da ise muhalif güçlerin Halep'e girdiğini aktardı.

30 Kasım'da Suriye ordusu karşı saldırı hazırlıkları için kentten "geçici olarak birliklerini çektiğini" duyurdu.

halep-2

Rusya ve ABD nasıl tepki verdi?

İç savaşın zirve yaptığı dönemde Esad'ın iktidarda kalmasında önemli bir rol oynayan Rus hava kuvvetleri Cumartesi günü Halep'te hava saldırıları gerçekleştirdi.

Bu saldırılar, Rusya'nın 2016 yılında Suriye hükümet güçlerinin Halep'i geri almasına yardım etmesinden bu yana şehre düzenlediği ilk saldırılar oldu.

SOHR, Cumartesi gününün ilerleyen saatlerinde İdlib'e dokuz Rus saldırısı daha gerçekleştirildiğini söyledi.

Kremlin, Cuma günü yaptığı açıklamada, çatışmaları Suriye egemenliğine yönelik bir saldırı olarak nitelendirdi.

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, Suriye hükümetini en kısa sürede Halep'in kuzeyinde anayasal düzeni yeniden tesis etmeye çağırdı.

ABD'li bir sözcü Suriye'nin “Rusya ve İran'a bel bağlamasının” ve 2015 tarihli BM Güvenlik Konseyi barış planını uygulamayı reddetmesinin ülkede “şu anda ortaya çıkan koşulları yarattığını” söyledi.

İran basını, üst düzey bir İranlı generalin Halep'te cihatçılar tarafından öldürüldüğünü bildirdi.

Reuters'a konuşan BM'nin İnsani Yardımdan Sorumlu Suriye Krizi Koordinatörü David Carden, sekizi çocuk 27 sivilin çatışmalarda öldüğünü açıkladı.

Carden, Suriye'nin kuzeyindeki gelişmeleri endişeyle izlediklerini; siviller ve sivil altyapının Uluslararası İnsani Hukuk kapsamında korunması gerektiğini vurguladı.

Türkiye ne diyor?

Ankara kaynakları, komşu İdlib bölgesinde Rusya'nın hava, Şam'ın kara saldırılarının son dönemde arttığının altını çiziyor.

Kaynaklar, muhalif grupların bu saldırılara karşı başlattığı "sınırlı operasyonun" Esad'a bağlı unsurlarının bölgeden kaçmaya başlaması ile genişlediğini savunuyor.

İstihbarat kaynakları, İdlib'deki muhaliflere karşı saldırıların, onların olası bir operasyonunu önlemeye yönelik gerçekleştirildiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını söylüyor.

Bu kapsamda Türkiye'nin "İsrail'in saldırganlığı ile bölgede yükselen tansiyonu daha da arttırmamak için" muhalif grupların düzenleyeceği operasyonları bugüne kadar engellediği belirtiliyor.

Bunun yanında Türkiye, Suriye ordusunun saldırıları konusunda uluslararası platformlardan "herhangi bir adım atılmamasından" şikayetçi.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli de 29 Kasım Cuma günü konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "İdlip’e yönelik son dönemdeki saldırıların, Astana mutabakatlarının ruhuna ve işleyişine zarar verecek boyuta ulaştığı ve ciddi sivil kayıplara yol açtığı konusunda gerekli uyarıları çeşitli uluslararası platformlarda yaptıklarını" belirtti.

Keçeli, X hesabından yaptığı açıklamada, "Nitekim, son günlerde yaşanan çatışmalar, bölgedeki gerginliğin istenmeyen şekilde artmasına sebep olmuştur" derken, "mevcut istikrarsızlık ortamından istifade etmeye çalışan Tel Rıfat ve Münbiç’teki terör gruplarının sivil halkı ve Türkiye’yi hedef alan saldırılarındaki artışı da dikkatle izlediklerini" kaydetti.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Cumartesi günü; Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Lübnan Başbakanı Necip Mikati ve Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani ile ayrı ayrı gerçekleştirdiği telefon görüşmelerinde Suriye’deki durumu değerlendirdi.

Saldırılar, Rus ve İran basınında nasıl yankılandı?

İran'da, Devrim Muhafızlarına yakın medya saldırıların amacının Hizbullah'ı zayıflatmak olduğu yorumunu yaptı. Saldırılarla ilgili İsrail ve ABD'yi suçladı.

Rusya'da ise Kremlin yanlısı bazı Telegram kanalları Türkiye'yi isyanı kışkırtmakla suçladı.

Devlet yanlısı bazı Rus yorumcular, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçmenine sunmak üzere "küçük, muzaffer bir savaş" başlatmayı amaçladığını, aynı zamanda Rusya'nın bölgedeki varlığını sınırlamayı hedeflediğini söyledi.

Yorumcular Moskova'nın "Ukrayna'ya odaklandığını ve mevcut koşullar altında Türkiye ile karşı karşıya gelmesinin pek olası olmadığı" görüşünü dile getirdi.