Son 10 yılda dünyanın dört bir yanındaki İntihar vakalarını inceleyen DSÖ'nün hazırladığı ilk küresel intiharı önleme raporuna göre, her yıl 800 binden fazla kişi intihar ediyor.
İntiharların yaklaşık yüzde 75'i düşük ya da orta gelirli ülkelerde yaşanıyor. En yüksek intihar oranı, 70 yaş ve üstü grupta görülüyor. İntihar, 15-29 arası yaş grubunda ise ikinci en önemli ölüm sebebi oldu. İntihar, özelikle 50 yaş üstü erkekler arasında daha yaygın. Gelir seviyesi yüksek ülkelerde erkekler arasındaki intihar oranı, kadınlardan üç kat fazla.
Zehir almak, ateşli silahlarla kendini vurmak ve asmak, en yaygın intihar yöntemleri arasında yer alıyor. Avustralya, Yeni Zelanda, Kanada, Japonya, Avrupa Birliği'ne (AB) üye ülkeler ve ABD'de yapılan araştırmalar, ateşli silahlara ve zehirli maddelere erişimi kısıtlamanın intihar vakalarında düşüşe yol açtığını gösterdi. DSÖ Genel Müdürü Margaret Chan, "İntihar, çok uzun süredir tabu kabul edilen bir sağlık sorunu. Bu sorunun çözümü için tüm ülkelere eyleme geçmeleri çağrısında bulunuyoruz" dedi.
2020 yılına kadar intihar vakalarını yüzde 10 düşürmeyi amaçlayan DSÖ, halihazırda sadece 28 ülkenin ulusal intihar önleme stratejisi bulunduğuna işaret etti. DSÖ, akıl hastalıkları için kullanılan toplumsal etiketlerin insanların tıbbi yardım almasına engel olduğuna ve intihar oranlarını artırdığına dikkati çekerek toplumsal bilinçlendirme kampanyalarının önemini vurguladı. Örgüt, geçen ay yaşamına son veren ünlü oyuncu Robin Wiliams'ın ölümünde olduğu gibi intiharla ilgili ayrıntıların medyada yer almaması gerektiğini de belirtti. Rapor, Dünya İntiharı Önleme Günü olarak kutlanan 10 Eylül'de yayımlanacak.