Macron, sosyal medya platformu X'ten yaptığı paylaşımda, kararı Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda resmileştireceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı, "Bugün acil olan şey, Gazze'deki savaşın sona ermesi ve sivil halkın kurtarılması" ifadelerini kullandı.
Macron, "Fransa'nın Ortadoğu'da adil ve sürdürülebilir bir barışa olan tarihi bağlılığı göz önüne alındığında, Filistin devletinin tanınmasına karar verdim. Barış mümkün" dedi.
İsrail ve ABD karara tepki gösterdi.
Fransa böylece Filistin'i tanıyan en güçlü Avrupa ülkesi olacak.
Birleşmiş Milletler'e üye 193 ülke arasında Filistin devletini Türkiye dahil 148 ülke tanıyor.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer da, kendi partisinden vekiller dahil, Filistin'i devlet olarak tanıma baskısı altında.
Starmer bugün Macron ve Almanya Başbakanı Frederich Merz ile görüşecek.
Devlet kurmanın "Filistin halkının vazgeçilmez hakkı" olduğunu kayden Starmer, İngiltere'nin ateşkes süreci ile "Filistin devletinin tanınması ve iki devletli çözüm yoluna" gireceğini söyledi.
Tepkiler ne oldu?
Macron, Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'a kararla ilgili gönderdiği bir mektubu da paylaştı.
AFP haber ajansına göre, Filistin Yönetimi Macron'un açıklamasını memnuniyetle karşıladı.
Abbas'ın yardımcısı Hüseyin eş-Şeyh, "Bu tutum, Fransa'nın uluslararası hukuka bağlılığını ve Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkına ve bağımsız devletimizin kurulmasına verdiği desteği yansıtıyor" dedi.
Diğer yandan İsrail ve ABD karara tepki gösterdi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, X hesabından yaptığı açıklamada, "7 Ekim katliamının ardından Cumhurbaşkanı Macron'un Tel Aviv'in yanı başında bir Filistin devleti tanıma kararını şiddetle kınıyoruz" dedi.
"Bu koşullarda bir Filistin devleti, İsrail'in yanında barış içinde yaşamak için değil, onu yok etmek için bir fırlatma rampası olacaktır. Açık konuşalım: Filistinliler İsrail'in yanında bir devlet aramıyor; İsrail yerine bir devlet arıyorlar" diye ekledi.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı paylaşımda, bunun "Hamas propagandasına hizmet edecek ve barışı geciktirecek pervasız bir karar" olduğunu söyledi.
Tepkiler üzerine Fransa'dan bir açıklama daha geldi ve Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Fransa'nın hamlesinin Hamas'ın pozisyonuna ters olduğunu söyledi.
Bakan X hesabından yaptığı paylaşımda "Hamas hep iki devletli çözümü reddetti. Fransa Filistin'i tanıyarak bu örgüte karşı çıkıyor" dedi.
Barrot Fransa'nın kararıyla "savaşa karşı barışın tarafını desteklediğini" de ekledi.
Hamas, Macron'un açıklamasını destekleyen bir açıklama yapmış ve "ezilen Filistin halkına adalet için doğru yönde atılmış, pozitif bir adım" demişti.
İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani "iki halklı, iki devletli çözümü" desteklediklerini ancak Filistin devletinin tanınmasının, "onların da İsrail devletini tanımasıyla aynı anda gerçekleşmesi gerektiğini" belirtti.
Ana muhalefet partisi Demokratik Parti'nin lideri Elly Schlein ise İtalya'nın da Filistin'i devlet olarak tanıması gerektiğini, bunun "Ortadoğu'da barışa giden yolu yeniden inşa etmek için gerekli bir adım" olduğunu söyledi.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, 7 Ekim 2023'teki Hamas'ın saldırılarının ardından İsrail'e destek vermişti ve sık sık anti-semitizm uyarısı yapan açıklamalarda bulundu.
Ancak özellikle son aylarda İsrail'in Gazze'de yürüttüğü savaştan giderek daha fazla rahatsız olduğunu ortaya koymaya başladı.
Aralarında Fransa, İngiltere ve Kanada'nın olduğu 28 ülke de İsrail'in yardım bekleyen Gazzelileri "acımasızca öldürmesini" kınayan ortak bir açıklama yayımlamıştı.
21 Temmuz'da ortak açıklama yapan 28 ülke, sivillerin çektiği acıların "yeni bir boyuta ulaştığını" belirterek Gazze'deki savaşın derhal sona erdirilmesi çağrısında bulundu.
Fransa'nın kararı neden önemli?
Açıklama, Gazze'deki kitlesel açlığa dünyadan gelen tepkiler sürdüğü bir dönemde geldi.
Fransa, Avrupa'nın en büyük Yahudi nüfusuna ve Batı Avrupa'nın en büyük Müslüman nüfusuna sahip.
Ortadoğu'daki çatışmalar genellikle Fransa'da protestolara veya gerginliklere yol açıyor.
BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi ve G7'nin bir parçası olan Fransa, Ortadoğu'da diplomatik açıdan önemli bir ağırlığa sahip.
AB'nin diğer büyük gücü Almanya, tanıma işleminin ancak İsrail ile iki devletli çözüm üzerine yapılan barış müzakerelerinin sonunda gerçekleşmesi gerektiğini savunuyor.
İsveç, İspanya, İrlanda ve Slovenya, AB üyesi olarak Filistin'i tanımış durumda. 1980'lerde Polonya ve Macaristan da dahil olmak üzere, birkaç başka Avrupa ülkesi de bu adımı atmıştı.
Avrupa'nın İsrail'i en fazla eleştiren ülkelerinden biri olan Belçika, konuyu değerlendiriyor ve Eylül ayı başında bir karar vereceği bildiriliyor.
