Başbakan Starmer düzenlediği basın toplantısında temel şartlarını şöyle sıraladı:
"İki devletli çözüme ulaşacak uzun vadeli bir barış sürecine bağlılık açıklaması,
"Gazze'deki korkunç durumu sona erdirmek adına önemli adımlar atılması,
"Batı Şeria'nın ilhak edilmeyeceğini net bir şekilde söylenmesi.
Starmer, hedeflerinin güvenli bir İsrail ile yaşayabilir, egemen bir Filistin devleti olduğunu vurguladı.
Başbakan bu açıklamanın "tahammül edilemez hale gelen Gazze durumu" ve "iki devletli çözüm umudunun tükenmesi" sebebiyle yapıldığını söyledi.
Bu kararın uzun süredir lideri olduğu İşçi Partisi'nin politikası olduğunu dile getiren Starmer, Filistin'in tanınmasının, hükümetin barış planının bir parçası olarak da gündemde olduğunu ifade etti.
Kendisine Filistin'i devlet olarak tanımak için neden koşul koyduğu sorulan Starmer, bu adımın Gazze'deki gerçek durumu değiştirmeye katkı sunmasını istediklerini, bu yüzden rehine bırakılması ve insani yardımların ulaştırılması gibi öncelikleri olduğuna dikkat çekti.
Starmer, "Bu karar, o hedefe ulaşmayı desteklemek için" dedi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da geçen hafta Eylül ayında Filistin'i tanıyacaklarını duyurmuştu.
Ancak Starmer'ın aksine Macron İsrail'e bir şart öne sürmedi.
Starmer yaptığı açıklamada, Hamas'tan tüm rehineleri serbest bırakmasını, ateşkesi kabul etmesini de istedi.
İngiltere Başbakanı, Hamas'ın, savaş sonrası, Gazze'deki hükümette herhangi bir rol oynamayacağını açıkça kabul etmesi ve silahsızlanması gerektiğini vurguladı.
Starmer, İngiltere'nin içinde yaşanabilir bir egemen Filistin devletini desteklediğini kaydettikten sonra "bu hedef hiç bu zamanki kadar baskı altında olmamıştı" dedi.
İsrail: Karar Hamas'a ödül niteliğinde
Starmer'ın açıklamalarının ardından İsrail hükümetinden ilk resmi tepki geldi.
İsrail Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan kısa açıklamada, İngiltere'nin bu kararının "Hamas'ı ödüllendirmek" anlamına geldiği ve Gazze'de ateşkese ulaşma çabalarına zarar verdiği savunuldu.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"İsrail, İngiltere Başbakanı'nın açıklamasını reddetmektedir. İngiltere hükümetinin, Fransa'nın ardından ve iç siyasi baskılar nedeniyle aldığı bu pozisyon değişikliği, Hamas'a verilmiş bir ödül niteliğindedir ve Gazze'de ateşkes sağlanması ile rehinelerin serbest bırakılması için yürütülen çabalara zarar vermektedir."
221 milletvekilinden hükümete mektup
Keir Starmer geçen haftaya kadar Filistin'i tanıma çağrılarına karşı duruyordu.
Filistin'i devlet olarak tanımanın "nihayetinde iki devletli çözüme yol açacak daha geniş bir planın" parçası olması gerektiğini savunuyordu.
İngiltere'nin Filistin'i tanıma kararı Parlamento'daki çok sayıda milletvekilinin de uzun süredir talep ettiği bir adımdı.
Geçen günlerde farklı partilerden 221 milletvekili, Başbakan Keir Starmer ve Dışişleri Bakanı David Lammy'ye hitaben bir mektup kaleme aldı.
Mektupta, Filistin'in devlet olarak tanınmasının iki devletli çözüme yönelik güçlü bir siyasi mesaj olacağı belirtildi.
Mektubu organize eden Uluslararası Kalkınma Seçim Komitesi Başkanı İşçi Partisi milletvekili Sarah Champion, iki devletli çözümün "bölgeye kalıcı barış getirecek tek gerçekçi öneri" olduğunu vurguladı.
Mektubu imzalayan 221 milletvekilinin 131'i İşçi Partisi'nden; aralarında eski bakan Liam Byrne ve komite başkanı Ruth Cadbury gibi önde gelen isimler de bulunuyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 24 Temmuz Perşembe günü X'ten yaptığı açıklamayla Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda tanıma kararının resmileştirileceğini kaydetmişti.
Cumhurbaşkanı, "Bugün acil olan şey, Gazze'deki savaşın sona ermesi ve sivil halkın kurtarılması" ifadelerini kullanmıştı.
Macron, "Fransa'nın Ortadoğu'da adil ve sürdürülebilir bir barışa olan tarihi bağlılığı göz önüne alındığında, Filistin devletinin tanınmasına karar verdim. Barış mümkün" demişti.
Avrupa'nın İsrail'i en fazla eleştiren ülkelerinden biri olan Belçika, konuyu değerlendiriyor ve Eylül ayı başında bir karar vereceği bildiriliyor.
Tepkiler ne oldu?
İngiltere'de ana muhalefetteki Muhafazakar Parti'nin lideri Kemi Badenoch, "siyasi poz vermenin en kötü hali" olarak nitelediği kararı kınadı.
Badenoch sosyal medyadaki paylaşımında, hükümetin halkın asıl gündemine odaklanması gerektiğini savundu ve bu adımın somut sorunları çözmeyeceğini savundu.
"İngiliz halkı şu anda iltica otelleri ve hayat pahalılığı gibi konularda cevap bekliyor" diyen Badenoch, Parlamento'nun yaz tatilinde olduğu bir dönemde bakanların apar topar geri çağrılmasını da eleştirdi.
İngiltere Liberal Demokrat Parti lideri Ed Davey ise açıklamaya temkinli destek verdi.
Davey, Başbakan'ın duyurusunun önemli bir ilerleme olduğunu kabul etmekle birlikte, Filistin'in tanınmasının "pazarlık unsuru" yapılmasını eleştirdi ve Filistin'i derhal devlet olarak tanınması yönünde çağrı yaptı.
Davey ayrıca, Gazze'deki insani felaketi durdurmak için daha fazla adım atılması gerektiğini söyledi ve hükümeti İsrail'e baskı uygulamaya çağırdı.
İşçi Partisi'nin eski lideri Jeremy Corbyn Filistin devletinin tanınmasının bir pazarlık unsuru ya da tehdit olarak kullanılmaması gerektiğini vurguladı ve bunun Filistin halkının "devredilemez bir hakkı" olduğunu belirtti.
Sosyal medya hesabında bir paylaşım yapan Corbyn, İngiltere'nin İsrail'e silah satışını tamamen durdurması, İsrail'e yaptırımlar uygulaması çağrısında bulundu.
Öte yandan Corbyn eski İşçi Partisi Milletvekili Zarah Sultana ile birlikte yeni bir sol parti kurmak için hazırlıklara başladıklarını duyurdu.
İki politikacı açılan internet sitesinde üç günde 500 binden fazla kişiden imza topladı.
Corbyn, Guardian gazetesine yazdığı yazıda, "Bu sadece mevcut düzene bir reddiye değil. Bu, siyaseti yapma biçimimizi değiştirmek için yükselen bir çağrı: Açık, kapsayıcı ve demokratik bir siyaset anlayışı" dedi.