Başkent Berlin'de Müslümanlarla kent yönetimi arasında işbirliğini hedefleyen bir anlaşma için hazırlıklar yapılıyor.
Almanya'da Hamburg ve Bremen eyaletlerinin yönetimleri, Müslüman örgütlerle diyalog kurarak bayramların tatil olması, resmi okullarda din dersleri gibi Müslümanları ilgilendiren belirli konuları kurallara bağlayan bir ‘devlet anlaşması'nı hayata geçirmişti. Aynı şekilde başkent Berlin de Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) Eyalet Parlamentosu Grup Başkanı Raed Saleh öncülüğünde benzer bir anlaşmanın hazırlıklarına başladı. Eyalet yönetimince kabul edilen ve taslağı belirlenen anlaşma, İslam örgütleri ile görüşülerek karara bağlanacak.
Berlin’de 350 bin Müslüman’ın yaşadığını belirten Raed Saleh, İslam dininin Yahudilik ve Hristiyanlık gibi hukuki düzeyde tanınması için bu yönde bir anlaşmaya ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Pegida hareketi başta olmak üzere Almanya’da İslam karşıtlığı eğilimlerin arttığına dikkat çeken Saleh, bu durumun Müslümanları endişelendirdiğini dile getirdi. Devlet anlaşması ile Müslümanlara onları bu ülkenin bir parçası olarak gördüklerini somut bir şekilde göstermek istediklerini kaydeden siyasetçi, Müslümanlardan da diyaloğa açık bir yaklaşım beklediklerini ifade etti:
Raed Saleh
"Müslüman cemaatlerle de omuz omuza olmayı arzu ediyoruz. Uygulamaya geçireceğimiz devlet anlaşmasıyla İslam’ın buraya ait olduğunun altını çizmek istiyoruz. Ama beraberinde cemaatlerin de açık bir şekilde anayasaya saygı duymasını, onu benimsemesini bekliyoruz. Ayrıca ilgili anlaşmada din adamlarının yurtdışından gelmesi yerine artık Almanya’da yetiştirilmesini ve bu din adamlarının buradaki gençlere hizmet sunmasını talep ediyoruz. Elbette kadın-erkek eşitliği de böylesi bir anlaşmanın ana unsurlarından biri olacak."
Yeni bir İslam anlayışı
Demokrasiye inananların omuz omuza vermesi gerektiğini belirten siyasetçi, bu sayede gerek aşırı İslamcılığın gerek İslam karşıtlığının önüne geçilebileceğini kaydetti. (SPD) Fraksiyon Başkanı özellikle Almanya’daki üniversitelerde yetişmiş din adamlarına büyük önem verdiklerini, bu din adamlarının Avrupalı bir İslam anlayışının doğmasına hizmet edebileceğini savundu:
"Bu eğitimin son derece modern ve tutarlı bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum. Zira bunun Avrupa İslam perspektifini besleyeceğine inanıyorum. Kastettiğim, yaşadığı çevrenin kültür ve değerlerini içine alacak bir İslam anlayışı. Kaldı ki Hristiyanlık da değişik coğrafyalarda farklı şekillerde yaşanıyor ve yorumlanıyor. Yani dinler bulundukları ülkenin gelenek ve değerleriyle dış dünyaya yansıyorlar. Bu nedenle Avrupa İslam’ının da bulunduğu coğrafyayı yansıtmasını arzu ediyoruz. Evet, İslam Avrupa'nın bir parçasıdır, ama Avrupa'daki ve Almanya'daki değerler, uzun zamandır Avrupa İslam'ının bir parçasıdır."
Ortak bir metin hedefi
Berlin Eyalet Parlamentosu'nun Türk asıllı SPD'li milletvekili Ülker Radziwill, Berlin'de 'Katılım Yasası' çerçevesinde Müslümanları ilgilendiren birçok konuda belirli kuralların işletildiğini hatırlattı. Radziwill, 'devlet anlaşması' ile bu kuralların alanını genişletmek istediklerini ve İslam dinindeki farklı anlayışları da içine alarak ortak bir metin üzerinde uzlaşmayı hedeflediklerini aktardı.
Milletvekili, söz konusu anlaşmanın tıpkı Hristiyanlık ve Yahudiliğe tanınan tüzel kişilik statüsü gibi İslam dini için de tüzel kişilik yolunda atılmış bir adım olabileceğini savunarak "Bizim sunduğumuz bu anlaşma, tüzel kişiliğe yönelik bir adım olarak da anlaşılabilir. Yapmak istediğimiz konu şu: cemaatlerle diyaloğa girip, hakları nedir, devletin onlardan beklentileri nedir bunu tespit etmek ve neticesinde ortak kararlarla bunu bir anlaşma metnine dökmek. Bakarsınız iki üç yıl sonra böyle bir konu da gündeme gelebilir. Açıkçası yaptığımız bu atılımla çeşitli örgütlerin, grupların bir arada bu konuyu düşünmelerini de arzu ediyoruz" diye konuştu.