En büyük artış, Kovid pandemisinin zirvesinde, ölümlerin 54 bin 258'le keskin bir şekilde zirveye ulaştığı dönemde meydana geldi.
Araştırmacılar ölümlerin çoğunun karaciğer hastalığı ve alkol kaynaklı ruhsal bozukluklardan kaynaklandığını belirtti. Alkol kaynaklı kronik hastalıklardan doğan ve yine artış gösteren ölümler araştırmaya dahil edilmedi.
UCLA araştırmacıları yaptıkları açıklamada, "Alkol kaynaklı ölümlerdeki artış yaygın ve tüm ülkeyi etkiliyor; özellikle Kovid-19 pandemisi sırasında büyük fırlamalar yaşandı" dedi.
Bulgular bu yıl yapılan, alkol kaynaklı kanser ve karaciğer hastalığı ölümlerinin son 20 yılda iki kattan fazla arttığını gösteren araştırmalara dayanıyor. 1999'la 2022 arasında alkol kaynaklı karaciğer hastalığı ölümlerinin kadınlar ve gençlerde en yüksek olduğu bulundu; bu da araştırmacıların "endişe verici" dediği bir eğilimi vurguluyor.
Alkol kullanımı ve ölümler kadınlar arasında arttı. Bunun nedeni bilinmese de uzmanlar kaygı verici artışı sosyal davranışlara bağlıyor.
Vanderbilt Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Dr. Peter Martin daha önce NBC News'a, "Kadınların erkekler kadar içki içmesinin sosyal olarak giderek daha kabul edilebilir hale geldiğini" söylemişti.
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'nden alınan verilere bakan UCLA araştırmacıları, 20'li yaşların ortasından 30'lu yaşların ortasına kadar olan kadınlarda da benzer şekilde tedirgin edici rakamlar gördü.
25'le 34 yaş arasındaki kadınlarda alkol kaynaklı ölüm sayısı yüzde 255 artarak, 1999'da 100 bin kişide 0,9 ölümden 2024'te 100 bin kişide 3,2 ölüme yükseldi.
UCLA'da yardımcı doçent olan Maria D'Orsogna, "Kadınlar arasında alkol kaynaklı ölümlerin hızla artması özellikle endişe verici" dedi.
Erkekler hâlâ daha yüksek oranlarda ölüyor olsa da cinsiyetler arası fark kapanıyor gibi görünüyor.
Ölümlerde ikinci en büyük artış, aynı yaş aralığındaki erkeklerde görüldü. 1999'la 2024 arasında ölümler yüzde 188 arttı. Alaska Yerlileri ve Amerikan Yerlileri en çok etkilenen ırk olmaya devam etti.
Yazarlar, bulgularının bu grupları hedefleyen politikaların ve tedaviye erişimin genişletilmesinin önemini vurguladığını belirtti.