AfD'nin durdurulamaz yükselişi yalnızca Almanya'nın siyasi kurumlarında değil, aynı zamanda Batı ittifakının geri kalanında da şok dalgaları yarattı. Sonuçlar açıklandıktan kısa bir süre sonra konuşan, Thüringen'deki AfD'nin en büyük adayı, Almanya'da oldukça tartışmalı bir isim olan Björn Höcke, "tarihi bir zafer"i selamladı ve büyük gurur duyduğunu dile getirdi.
AfD'nin etkileyici performansının yerel meclislere hakim olmasına izin verip vermeyeceği belirsiz, zira CDU AfD ile koalisyon kurmayı reddetti, bu da iktidardan fiilen mahrum bırakıldığı anlamına geliyor. CDU'nun Thüringen'de AfD ile koalisyon kurma itirazı, Alman iç istihbaratının partiyi "kesinlikle sağcı aşırılıkçı" olarak nitelendirme kararının ardından geldi.
Buna rağmen AfD, Şansölye Scholz'un iktidardaki trafik ışığı koalisyonunu oluşturan üç partinin toplamından iki kat fazla oy almış olmasına rağmen, artık her iki parlamentoda da üçte bir sandalyeye sahip olması bekleniyor. Bu da ona anayasa değişikliklerini ve devlet görevlilerinin atanmasını engelleme yetkisi veriyor.
Scholz, sonuçların "acı" olduğunu söyledi ve diğer ana akım partileri aşırı sağ olmadan eyalet hükümetleri kurmaya çağırdı. "AfD Almanya'ya zarar veriyor. Ekonomiyi zayıflatıyor, toplumu bölüyor ve ülkemizin itibarını mahvediyor," dedi Reuters'a yaptığı açıklamada.
Yeşil Parti lideri Omid Nouripour, Türingiya'daki sonucu bir "kırılma noktası" olarak nitelendirdi ve etnik ve cinsel azınlıkların "açıkça sağcı aşırılıkçı bir partinin" bir eyalet parlamentosundaki en büyük parti olmasından "sadece korktuklarını" söyledi.
Der Spiegel dergisi ise AfD'yi "Doğu Almanya'nın baskın gücü" olarak nitelendirerek, partinin üç hafta içinde komşu Brandenburg'da yapılacak seçimleri de kazanabileceğini belirtti.
AfD'nin atılımı, üyelerinin gizli bir toplantıda yabancıların toplu sınır dışı edilmesini tartıştıkları iddialarının ortaya çıkmasının ardından partinin yasaklanması çağrılarına rağmen gerçekleşti. Bu yılki bir başka skandalda, üst düzey bir AfD yetkilisinin, II. Dünya Savaşı sırasında Waffen-SS'te görev yapan tüm Almanların suçlu olarak tanımlanmaması gerektiğini beyan ettiği bildirildi.
